Konak Belediyesi Meclis gündeminde, Pasaportta yapılması planlanan çok katlı bina büyük tartışmalara yol açtı. Kentin silüetini bozacağı iddiasıyla, daha evvel yine CHP'li belediye yönetimi tarafından verilen ruhsatı iptal edeceğini açıklayan Batur'a sert tepki Ak Parti Belediye Mecli Üyesi Hakan Yıldız'dan geldi.
KAMUOYUNU DOĞRU BİLGİLENDİRİN
Kamuoyunun doğru bilgilendirilmediğini belirten Yıldız " Burda görevimiz ilçemizin menfaati için çalışmalar yürütürken, halkımızı da bu konular da doğru bilgilendirmektir. Elbette bizde kent estetiğinin bozulmasını, dikey yapılaşmada orantısız çirkinliğin kentin görüntüsünü bozmasını istemiyoruz. Bu konuda hem bizim, hem Sayın Genel Başkan'ımızın tavrı çok net, çok bellidir. Fakat burda konu kentin silüeti meselesi değil, konunun kamuoyuna doğru anlatılması meselesidir. Konak Belediyesi bir ruhsat veriyor, bununla ilgili yatırımcıya yaptırımlar uyguluyor, herşey Konak Belediyesi'nin istediği gibi gerçekleşiyor. Sonra Konak Belediyesi diyor ki; biz vazgeçtik 'sana 14 milyona 380 metrekare arsa aldırdık, seni yıllarca projeyle uğraştırdık, sonra bina yapılacak alandaki yapılarını yıktırdık, sana bu binayı yapman için ruhsatı da verdik'
şimdi vazgeçtik. Peki böyle bir belediyecilik ciddiyeti olabilirmi? Hangi yatırımcı güvenir bu belediyeye? Üstelik bunu yaparkende kamuoyu desteğini arkalarına alabilmek için halkı yanlış bilgilendiriyorlar, bizim itirazımız buna."
Bu kamuoyu ile paylaşılan Konak Zorlu görseli
Bu da verilen ruhsata göre hazırlanan yükseklik farklarını gösteren görsel
BELEDİYE YÖNETİMİNE ÇİFTE STANDART UYGULANDI
Belediye yönetiminin çifte standart uygulandığını vurgulayan Yıldız "Neticede bu ruhsat sizde ve ruhsatın içinde 146 metre olduğu yazıyor. Meclisin içinde hala görev yapan o gün ki encümen kararına imza atmış meclis üyelerimiz de var. Yani bir hukuksuzluk olduğu konusunda bir algıyı doğru bulmuyorum. İkincisi zaten Tunç Beyin de bir açıklaması var, canlı yayında Hilton Otelinden biraz daha alçak olursa olur, şeklinde bir paylaşımı var. Tunç Başkanın söylediğine bakarsanız, bir kat arasında anlaşmazlık sürüyor ama siz ise bugün 20-25 dediniz. Temelden baktığımızda Hilton Oteli 142 metre, bu proje ise 146 metre... Biz burada projenin yüksekliğini tartışmıyoruz. Bu zaten ayrı bir önerge noktası… Mesele burada kamuoyuna doğru bilgi verilmiyor ve tartışmanın doğru mecrada ilerlemiyor oluşu. Şimdi bu noktadan baktığımızda ikinci konu hukuki süreci değerlendirme olarak baktığımızda; 2008 yılında 1/1000’lik plan yapılmış. 1/5000’lik plan üzerine 3 tane plan iptali gerçekleşmiş." dedi
YATIRIMCI BELEDİYE'MİZE NASIL GÜVENECEK?
Yatırımcı Belediye'mize nasıl güvenecek sözleriyle konuşmasına devam eden Yıldız "Yine ilgili yatırımcı 382 metrekarelik bir hazine arazisini yaklaşık 14 milyon 800 bin lira ödeyerek satın alıp, belediyedeki 18 uygulaması tamamlansın diye terk etmiş. Belediye sizin bahsettiğiniz kanunlar ve kurallar çerçevesinde bu süreci işletmiş. Metrekaresi 3 bin 838 lira gibi bir bedel ödemiş ve belediyemiz oradan bir yeşil alan kazanmış. Peki, bir imar artışı vermiş miyiz? Hayır. İmar alanındaki emsalleri kullanmışız… Plan notlarından bu geliyor. Ekim ayında mevcut eski depoların yıkımıyla ilgili onay vermişsiniz. Keşke vermeseydik, keşke yatırımcı bütün kararları harfi harfine yerine getirdiğinde o yatırımı yapmasaydık. Ama yıkımı neden yaptı, çünkü plan notları nedeniyle terkini yapıp ondan sonra ruhsat kesilmesi gerekiyordu. Doğal olarak o yıkımı o gün yapmasaydınız bugün burada daha haklı olurduk. Demek ki bugün burada bir çelişki daha var. Şimdi bütün bu noktalarla baktığımız zaman karşımıza ne sorun çıkıyor; olayı parsel bazlı değerlendirmeme sorunu çıkıyor. Biz biraz önce İmar ve Hukuk komisyonuna havale ettiniz. Kent Estetiği Komisyonuna odalardan, Mimarlar Odasından da destek alacağız dediniz.
Bakın şu bilgiyi paylaşmak isterim; 14 Şubat’ta Mimarlar Odası bu ruhsatın iptaliyle ilgili bir dava açıyor. mahkeme de şu kararı veriyor ‘sizin bu ruhsatla ilgili dava açma ehliyetiniz yok’. Parsel bazlı ruhsat iptali sizin yetki alanınızda değil. Doğal olarak üst mahkemeye gidiyorlar. Üst mahkemede yine 24 Eylül’de aynı kararı veriyor. Doğal olarak mahkeme kararıyla ruhsat iptali önlenmiş bir alandan bahsediyoruz. Bizim burada durduğumuz taraf şu; İzmir’e yatırımcının gelmesi, İzmir’in kent estetiğinin düşünülmesi ancak estetik kurumlarının şu an bir karar verme yetkinliği yoktur. Planlara uymak diyorsunuz, biz herhangi bir plan tadilatını tartışmıyoruz burada. Mevcut planla yürüyeceksek, zaten takdirini yapmış planları yerine getirmiş bir alanda doğal olarak böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Biz Kadifekale’nin suretini, görüntüsünü bozacak yüksek yapılara karşı mıyız? Evet! Ancak bu tür uygulamalar birine ayrı ötekine ayrı olmaması gerekiyor.” dedi.
KAMUOYUNU DOĞRU BİLGİLENDİRİN
Kamuoyunun doğru bilgilendirilmediğini belirten Yıldız " Burda görevimiz ilçemizin menfaati için çalışmalar yürütürken, halkımızı da bu konular da doğru bilgilendirmektir. Elbette bizde kent estetiğinin bozulmasını, dikey yapılaşmada orantısız çirkinliğin kentin görüntüsünü bozmasını istemiyoruz. Bu konuda hem bizim, hem Sayın Genel Başkan'ımızın tavrı çok net, çok bellidir. Fakat burda konu kentin silüeti meselesi değil, konunun kamuoyuna doğru anlatılması meselesidir. Konak Belediyesi bir ruhsat veriyor, bununla ilgili yatırımcıya yaptırımlar uyguluyor, herşey Konak Belediyesi'nin istediği gibi gerçekleşiyor. Sonra Konak Belediyesi diyor ki; biz vazgeçtik 'sana 14 milyona 380 metrekare arsa aldırdık, seni yıllarca projeyle uğraştırdık, sonra bina yapılacak alandaki yapılarını yıktırdık, sana bu binayı yapman için ruhsatı da verdik'
şimdi vazgeçtik. Peki böyle bir belediyecilik ciddiyeti olabilirmi? Hangi yatırımcı güvenir bu belediyeye? Üstelik bunu yaparkende kamuoyu desteğini arkalarına alabilmek için halkı yanlış bilgilendiriyorlar, bizim itirazımız buna."
Bu kamuoyu ile paylaşılan Konak Zorlu görseli
Bu da verilen ruhsata göre hazırlanan yükseklik farklarını gösteren görsel
BELEDİYE YÖNETİMİNE ÇİFTE STANDART UYGULANDI
Belediye yönetiminin çifte standart uygulandığını vurgulayan Yıldız "Neticede bu ruhsat sizde ve ruhsatın içinde 146 metre olduğu yazıyor. Meclisin içinde hala görev yapan o gün ki encümen kararına imza atmış meclis üyelerimiz de var. Yani bir hukuksuzluk olduğu konusunda bir algıyı doğru bulmuyorum. İkincisi zaten Tunç Beyin de bir açıklaması var, canlı yayında Hilton Otelinden biraz daha alçak olursa olur, şeklinde bir paylaşımı var. Tunç Başkanın söylediğine bakarsanız, bir kat arasında anlaşmazlık sürüyor ama siz ise bugün 20-25 dediniz. Temelden baktığımızda Hilton Oteli 142 metre, bu proje ise 146 metre... Biz burada projenin yüksekliğini tartışmıyoruz. Bu zaten ayrı bir önerge noktası… Mesele burada kamuoyuna doğru bilgi verilmiyor ve tartışmanın doğru mecrada ilerlemiyor oluşu. Şimdi bu noktadan baktığımızda ikinci konu hukuki süreci değerlendirme olarak baktığımızda; 2008 yılında 1/1000’lik plan yapılmış. 1/5000’lik plan üzerine 3 tane plan iptali gerçekleşmiş." dedi
YATIRIMCI BELEDİYE'MİZE NASIL GÜVENECEK?
Yatırımcı Belediye'mize nasıl güvenecek sözleriyle konuşmasına devam eden Yıldız "Yine ilgili yatırımcı 382 metrekarelik bir hazine arazisini yaklaşık 14 milyon 800 bin lira ödeyerek satın alıp, belediyedeki 18 uygulaması tamamlansın diye terk etmiş. Belediye sizin bahsettiğiniz kanunlar ve kurallar çerçevesinde bu süreci işletmiş. Metrekaresi 3 bin 838 lira gibi bir bedel ödemiş ve belediyemiz oradan bir yeşil alan kazanmış. Peki, bir imar artışı vermiş miyiz? Hayır. İmar alanındaki emsalleri kullanmışız… Plan notlarından bu geliyor. Ekim ayında mevcut eski depoların yıkımıyla ilgili onay vermişsiniz. Keşke vermeseydik, keşke yatırımcı bütün kararları harfi harfine yerine getirdiğinde o yatırımı yapmasaydık. Ama yıkımı neden yaptı, çünkü plan notları nedeniyle terkini yapıp ondan sonra ruhsat kesilmesi gerekiyordu. Doğal olarak o yıkımı o gün yapmasaydınız bugün burada daha haklı olurduk. Demek ki bugün burada bir çelişki daha var. Şimdi bütün bu noktalarla baktığımız zaman karşımıza ne sorun çıkıyor; olayı parsel bazlı değerlendirmeme sorunu çıkıyor. Biz biraz önce İmar ve Hukuk komisyonuna havale ettiniz. Kent Estetiği Komisyonuna odalardan, Mimarlar Odasından da destek alacağız dediniz.
Bakın şu bilgiyi paylaşmak isterim; 14 Şubat’ta Mimarlar Odası bu ruhsatın iptaliyle ilgili bir dava açıyor. mahkeme de şu kararı veriyor ‘sizin bu ruhsatla ilgili dava açma ehliyetiniz yok’. Parsel bazlı ruhsat iptali sizin yetki alanınızda değil. Doğal olarak üst mahkemeye gidiyorlar. Üst mahkemede yine 24 Eylül’de aynı kararı veriyor. Doğal olarak mahkeme kararıyla ruhsat iptali önlenmiş bir alandan bahsediyoruz. Bizim burada durduğumuz taraf şu; İzmir’e yatırımcının gelmesi, İzmir’in kent estetiğinin düşünülmesi ancak estetik kurumlarının şu an bir karar verme yetkinliği yoktur. Planlara uymak diyorsunuz, biz herhangi bir plan tadilatını tartışmıyoruz burada. Mevcut planla yürüyeceksek, zaten takdirini yapmış planları yerine getirmiş bir alanda doğal olarak böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Biz Kadifekale’nin suretini, görüntüsünü bozacak yüksek yapılara karşı mıyız? Evet! Ancak bu tür uygulamalar birine ayrı ötekine ayrı olmaması gerekiyor.” dedi.