Elektromanyetit kirlilik,çevre sorunu ile ilgili yeni bir kavramdır.Birçok ülke de yaygın bir şekilde kullanılmakta olan bu terim teknolojinin çevremizde oluşturduğu ve sağlığımızı etkileyecek özellikteki elektromanyetit radyasyon seviyesine dair bir farkındalığı ifade eder.
Evlrerimizde kullandığımız elektriksel cihazlar baz istasyonları kadar zararlı mıdır?Ya da cep telefonu hepsinden daha mı fazla zararlıdır?Avrupa ülkelerinde olduğu gibi,ülkemizde de ,her iki yılda bir yapılan”Elektromanyetit Alanlar ve Etkileri”sempozyumlarında tartışılmaktadır.
Elektriksel yüklerden yapılmış olan insan vücudunda birçok psikolojik işlemler bedenimizdeki elektriksel mekanizmalarla düzenlenir.Dışarıdan gelecek elektromanyetit uyarımın biyolojik yapıyı etkilemesi aşikardır.Ve özellikle çevremizdeki yüksek şiddetindeki elektromanyetik radyasyonun olumsuz sağlık etkileri oluşturması kaçınılmazdır.
Baz istasyonları ve enerji hatlarının yakınlarındaki evlere sızdıracağı radyasyon sınırlamasına ilişkin daha koruyucu uygulamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır...
Radyasyon ;
-Kalp ritim bozukluğu ve kalp durması,
-Bunama,Büyümeyi etkilemek ve ölüm,Kusurlu doğum ve kısırlık ve benzeri sağlık açısindan birçok rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir.
Elektromanyetit Radyasyon Nedir ?
Cep telefonu mu? Yoksa baz istasyonu mu daha zararlıdır?
Elektromanyetik radyasyon herhangi bir kaynaktan (örneğin baz istasyonundan)çıkarak her yöne ışık hızıylayayılan enerji konvoyu demektir.
Radyasyon yayıldığı her yerde sonsuz sayı da elektrik ve manyetik alan denilen istilacı askerler oluşturur.Bazen baz istasyonlarından çıkan yüksek frekanslı radyasyonlarda olduğu gibi elektrik ve manyetik ikisi birlikte çalışır.Bazen enerji hatlarından,trafolardan yayılan çok düşük frekanslı radyasyonda olduğu gibi birbirinden bağımsız ayrı arı etki yaparlar.
Yüksek gerilim hatlarından yayılan alanlarda etki boyutu veya riski açısından manyetik alanlar elektrik alanlara daha fazla zararlı ya da risklidir.
EHS Elektromanyetik Alanlara Karşı Aşırı Duyarlılık
Elektrohipersentiviti (EHS) terimi,baz istasyonu,enerji hatları gibi elektriksel sistemlere yakın oturan ve bu sistemlerden yayılan elektromanyetik radyasyona bağlanan bir rahatsızlık belirtisiyle ortaya çıkan bir tanımlamadır.
Şikayetler : genellikle baş ağrısı,uykusuzluk,deri kuruması şeklinde günlük yaşam kalitesini bozan ve engelliyen niteliktedir.
Elektromanyetik Radyasyon ve Yasal Düzenlemeler
Ülkemiz de yüksek gerilim hatlarından yayılan EM alanlardan minimum risk oluşturacak duyarlı mekanları koruyucu olarak güvenlik limit düzenlemesi olmaması, iletim hatlarının 4 metre gibi çok yakınından geçmesine yol açmaktadır.
Yasal düzenlemeler henüz ülkemizde eksik olsa bile yerleşim bölgelerinde konut yapılırken yakınından YGH geçiyor ya da geçecekse belediyeler halka evlerini YGH(Yüksek Gerilim Hattı) hattına güvenli bir uzaklıkta yapılması önerisinde bulunmalıdır.
Bugün gelinen nokta da limitler elektromanyetik radyasyonun olumsuz etkilerini kesinkez kontrol edecek durumda değildir.
Baz istasyonunun karşısında oturan bir insan ise sürekli olarak baz istasyonunun elektromanyetik dalgasına maruz kalabilir. Bu, hangi değerde kalırsa güvenli olabilir? Nobel ödüllü Prof. Dr. Devra Davis, Disconnect isimli kitabında cep telefonlarının sağlık açısından ciddi bir risk oluşturduğunu ve cep telefonunu 40 yıl kullandığında, bir kişinin sağlık açısından ciddi sorunlar yaşayacağı ifade etmektedir.
Limitler Çocukları Elektromanyetik Alan Maruziyetlerinden Koruyabiliyor mu?
6 Mayıs 2011 tarihinde Avrupa parlamentosuna bir önerge verilmiştir. Önergede okul ortamında cep telefonu ve Wi-Fi kullanımının yasaklanması istenmiştir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü radyo frekans elektromanyetik alanları beyin tümörü riskine yol açtığı için 2B sınıfı kanserojen sınıfına dahil etmiştir.
Çocukların vücutlarında yetişkinlere göre su oranı fazla olmaları ve bundan sonraki yaşamları süresince daha fazla sürede EM radyasyon altında yaşayacakları için en fazla etkilenme potansiyeline sahiptirler. Ayrıca cep telefonu indirimli konuşma kampanyaları dolayısıyla en fazla elektromanyetik kirlilik altında bulunmaktadırlar.
Bu nedenle okul yakınlarına baz istasyonu kurulmamalıdır. Çünkü baz istasyonlarının sağlık üzerine etkilerine ilişkin olarak yapılmış çok az sayıda da olsa bazı araştırmalarda baz istasyonlarının yaydığı dalgalar ile kanser arasında ilişki kurulmaktadır.
Ev ve Ofislerde Elektromanyetik Alanların Kontrolü
Elektromanyetik kirlilik kontrolü açısında günlük yaşantımızın üçte birini geçirdiğimiz yatak odalarına özel önem vermek gerekir. TV, bilgisayar, kablosuz erişim noktaları gibi elektrikli cihazları yataktan en 2 metre mesafede tutmak gerekir. Uyurken gece boyunca bu cihazları düğmeden (stand by modunda değil!) kapatmak gerekir. Bebek izleme aparatları beşikten en az 2 metre uzaklıkta olmalıdır. Yatakta uyurken başın yakınında priz olmamalıdır (En az 1 metre uzakta olabilir).
Yatağın altında uzatma kabloları geçirilmemelidir. Yatağınız elektrik panellerine ve sigortalara yakın olmamalı, düşük tavanlı odalarda ve sürekli kullandığınız mekânlarda tasarruflu ampuller veya düşük gerilimli halojen ampuller kullanmayın.
Baz İstasyonlarının Halk Sağlığına Etkileri
Ülkemizde yayınlanan yönetmelikte baz istasyonları için kabul edilen sınır değerler şimdilik ICNIRP sınır değerlerine uygun olmakla birlikte; bu konuda iki temel sorun bulunmaktadır: Birincisi kurulan baz istasyonlarının yönetmeliğe uygunluğunun etkin bir biçimde denetlenememesi, ikincisi ise baz istasyonlarının en yüksek kullanıcı ile çalıştığı sırada radyofrekans radyasyon şiddetinin ölçülmemesidir.
Ne yazık ki gelecek on yılda çok önemli bir halk sağlığı sorunu olması beklenen bu konuda kamu üzerine düşeni yapmakta gecikmektedir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun büyük kentlerde bile (Örneğin Bursa) her hangi bir örgütünün henüz kurulmamış olması, bu konudaki en çarpıcı örnek olarak karşımızda durmaktadır. Türkiye’nin dördüncü büyük kentinde bu konuda bir teşkilata gereksinim duyulmaması düşündürücüdür.
Yargının, kamuoyunun, çevrecilerin ve hekimlerin baz istasyonları konusundaki çekinceleri temelsiz değildir. Sigaranın ve yaygın olarak kullanılan bazı kimyasal maddelerin zararları ancak uzun yıllar sonra ortaya çıkmıştır. Baz istasyonları ile ilgili bilimsel araştırma-lar henüz sonlanmamış, kesin bir sonuca varılmamıştır.
Yarın, bunlara uzun dönem maruz kalındığında kanser veya başka bir sağlık sorununa yol açtıkları bulunursa kaybedilen hayatların ve sağlığın bedelini kim ödeyecektir?
Avrupa’da, sigorta şirketleri EMF nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını sigortalamıyorlar. Yani Avrupalı sigorta şirketleri EMF ile bir sağlık sorunu çıkabileceğini kabul etmiş olup “kendileri için” ihtiyat ilkesini uygulamaya sokmuşlardır .
Unutulmamalıdır ki, eğer bugünden radyofrekans radyasyona yönelik önlemler yeterince alınmazsa, yarın çok geç olabilir.
Elektronik Kirlilik Belediyeleri ilgilendiriyormu?
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38 nci maddesinde,Belediye Başkanının görev ve yetkileri arasında “Belde halkının huzur,esenlik,sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak tanımlaması yapılmaktadır.Kentlerde halkın hangi seviyede elektromanyetik kirliliğe maruz kalındığı Belediye Başkanlarınca bilinmelidir ve de İmar planlarına işlenmesi gibi gerekli tedbirler alınmalıdır.
Belediye Başkanlıklarına; özellikle yüksek gerilim hattının geçtiği mahaller de elektro manyetik alan ölçüm yapılmalıdır.