GENÇ CUMHURİYET’İN KENDİNİ BATI’YA TANITMA PROJESİ:
“SEYYAR SERGİ” (2)
Hazırlıkları tamamlanan sergi 7 Haziran tarihinde Haliç’ten ayrılarak, Haydarpaşa önüne gelmişti. 10 Haziran tarihine gelindiğinde sergi hazırlıklarının hemen hemen bittiği ve 12 Haziran’da Karadeniz Vapuru’nun Mudanya’ya hareket edeceği söylentileri kamuoyunda dolaşıyordu. Bu söylentilere son vermek adına sergi heyeti başkanlığından gazetelere serginin son durumu ve hareketine ilişkin dört maddelik bir açıklama metni gönderildi. Gazetelerde yayınlanan metinde Karadeniz Vapuru’nun 12 Haziran Cumartesi akşamı Mudanya’ya gitmek üzere hareket edeceği ve Mudanya’da serginin Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal tarafından teftiş edileceği ifade ediliyordu. Ayrıca 11 Haziran Cuma akşamı gemide bir resmikabul töreni gerçekleştirilecekti. Bu nedenle Cuma sabahından itibaren gemide bulunan mağaza sahipleri ile tüccarların, bütün eşyaları ile gelmiş olmaları ve hazır bulunmaları istenmişti. Resmikabul törenine katılacakların elbise giymeleri mecbur tutulurken; aynı zamanda gemi ile seyahat edeceklerin merasim baloları, ziyaretler, müsamere ve ziyafetlerde giymek üzere yanlarında elbise bulundurmalarının zorunluluğuna dikkat çekilmişti.[1]
11 Haziran’da İstanbul’a gelen Ticaret Vekili Rahmi Bey, hazırlıkları sona gelinen Seyyar Sergi’yi, yanında bulunan bir ekiple Galata Rıhtımında teftiş etmişti. Vekil tarafından yapılan teftiş ziyaretinde basın temsilcilerinin yanında, sergi heyeti, Seyr-i Sefain Genel Müdürü Sadullah Bey, Ticaret Müdürü Muhsin, Ticareti Bahriye Müdürü Zeki Bey ve ilgili görevliler bulunuyordu.
Seyyar Sergi’nin önemine ilişkin en kapsamlı ve güzel yazı Resimli Gazete’de yer almıştı. “Seyyar Sergi Avrupa Yollarında” başlığı altında, Seyyar Sergi’nin son derece gerekli olduğuna değinerek, serginin hazırlanma gerekçelerine uzun uzun yer veriliyordu. Gazetenin iki sütun halinde yayınladığı yazıda Seyyar Sergi’nin asıl hedefinin, yüzyıllardır Batılının kafasında yer eden olumsuz “Türk İmajını” yıkmak olduğu ifade edilmektedir. Bu yönde kaleme alınan yazıdan çarpıcı tespitler şöyledir: “Seyyar Sergi Türkiye zanaat ve ticaret aleminin medeni cihana doğru çıkardığı ilk kafiledir. Onu büyük bir memnuniyetle teşyi etmeliyiz. Türkler son zamanlarda Avrupa’ya kadar yalnız ordu gönderdiler. Denizden İspanya’ya ve Cezayir sahillerine, karadan Viyana kapılarına kadar giden Türklerin elinde kılıç vardı. Bundan dolayıdır ki bugünkü medeni alem bizi hala muharip sanatımızla, münhasıran harp adamı mahiyetiyle tanırlar. Avrupa’ya doğru en son giden Türk kafilesi yine bir ordu, Enver Paşa’nın Almanlara ikram ettiği kıymetli bir Türk ordusu idi… Avrupa’ya çok yakın yaşadığımız, hatta bir kısım memleketlerimiz Avrupa’nın içinde bulunduğu halde medeniyet alemi itibarıyla esrarengiz bir insan kitlesi olmaktan kurtulamadık… Nitekim… şarka gelip bizi öğrenmeğe çalışmış ecnebilerin hafızamızdaki nokta-ı nazarı hiç de bizim bildiğimiz hakikate muvaffak değildir. Hatta Türk dostu olarak tanınan ‘Piyar Loti [Pierre Loti], Kloud Ferer [Claude Farrere]’ gibi edibin sözde bizim iyiliğimize matuf olan neşriyat ve izahatı da çok defa bizi sinirlendirmekten hali kalmazdı. Çünkü onlar Türk hayatının fantaziye benzeyen taraflarını görmeğe mütemayildirler. Her millet kendini tanıtmaya uğraşıyor. Reklam ve propaganda ticaret ve sanaat aleminde en mühim bir anasırı muvaffakiyet olduğu gibi manevi sahada da en kuvvetli müessirdir… İşte Seyyar Sergi milletimiz hesabına bu manevi kazancı temin edecek en canlı en kanaat bahş bir vasıtadır”[2]. Seyyar Sergi’nin faydasına yürekten inanan Resimli Gazete yönetimi, sergi ile seyahat ederek, yaşadıklarını gazeteye aktarması adına Bedia Celal Hanım’ı muhabir olarak görevlendirecekti.
Birçok tanınmış kişide Seyyar Sergi ile seyahat edecekti. Bu kişiler arasında mimar, ressam, büyük sanatkar Celal Esat Arseven ve kızı Bedia Arseven, yazar Vâlâ Nurettin, şair Kemalettin Kamu, İstiklal Marşı’nı besteleyen Zeki Üngör, milletvekili Mebrure Güvenç, şair Orhan Veli’nin babası Veli Kanık bulunuyordu.[3] Seyyar Sergi’nin seyahati boyunca yaşananları ülkeye aktarmak için Anadolu Ajansı bir muhabirini görevlendirmişti. Görevlendirilen kişi ajansın kurucu ve başyazarları arasında yer alan Şair Kemaleddin Kami Bey’di. Gemide satış işleriyle meşgul olmak üzere yabancı dil bilen personel görevlendirilmişti. Görevlendirilen personel içinde Amerikan Kız Koleji son sınıf öğrencisi Feriha Fevziye, Erenköy Lisesi muallimlerinden Seniye Fuad, Amerikan Koleji mezunlarından Üsküdar Amerikan Koleji Muallimesi Mebrure ve İngilizce mütercimi ile heykeltıraş Nermin Hanımlar bulunuyordu.[4] Seyahat boyunca Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’da gemide bulunacak, her ziyaret edilen limanda konserler verecekti.
Seyyar Sergi’nin Hareketi ve Seyahat Günleri
12 Haziran akşamı Galata Rıhtımı’ndan hareket ederek, Haydarpaşa önüne gelen Seyyar Sergi, gece saatlerinde Mudanya’ya gitmek üzere İstanbul’dan ayrılmıştı. Ticaret Vekili Rahmi Bey ve Maarif Vekili Mustafa Necati Bey’de vapurda bulunuyordu. 13 Haziran sabahı Mudanya’ya ulaşan gemiyi burada Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ziyaret edecekti. Gazi, yanında Ordu Müfettişi Ali Seyid Paşa, Kolordu Kumandanı Ali Hikmet Paşa, Bursa Valisi ve Belediye Başkanı ve devlet erkanı olduğu halde, saat on bir gibi Mudanya’ya gelerek, sergiyi gezmek üzere Karadeniz Vapuru’na geçti. Gazi’nin gemiye binmesinden hemen sonra sergi, Bandırma’ya doğru hareket etti. Geminin hareketinden sonra Gazi, tertip heyetinin refakatinde sergiyi gezmeye başladı. Teşhir yerleri ve pavyonları tek tek gezerek teftiş eden Gazi’ye, sergi sorumlusu Rufi Bey tarafından bilgi verildi. Gazi, özellikle madenlerimizin sergilendiği bölüm üzerinde önemle durmuş, ayrıntılı bilgi almıştı. Sergi gezildikten sonra, Gazi tarafından sergi defterine şu satırlar yazılmıştı: “Sergi muvaffak olmuş bir eserdir. Bende gayet iyi intibalar husule getirdi. Tarzı teşhir çok iyidir. Müteşebbislerini takdir ve tebrik ederim.”[5] Karadeniz Vapuru, öğleden sonra Bandırma’ya vardığında, kalabalık bir halk kitlesi tarafından Gazi karşılanmış ve buradan Balıkesir’e gitmek üzere karaya çıkmıştı. Gazi’nin sergiyi terk etmesinin ardından, vapur ilk uğrayacağı yer olan İspanya’nın Barcelona limanına hareket etmişti.