Türkiye'yi ve bu topraklarda yasayan insanların geleceğini yakından ilgilendiren Büyük ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (BOP/GOP)’a bakmakta fayda vardır.
Atatürk İlke İnkılaplarına karşı gelişen son durum, beslenen düşmanlığın altında yatan sebepleri arkasında yatan güçleri iyi tanımak gerekir, yoksa bu düşmanlığın sebebi basit bir şekilde savundukları sebeplerin çok çok dışındadır. Hayatından memnun ancak bir sebep bile bulamadığı sadece birileri Atatürk senin düşmanın dediği için düşman kesilenlerden tutun, sunduğu ardı arkası olmayan gerekçeler ile tezini güçlendirmeye çalışan, olmayan tarihi oldu gibi gösterip yapay bir tarih sunmaya çalışanlar ile doldu etrafımız. Tüm oklar aynı yöne gidiyor Atatürk İlke ve İnkılaplarına, dolaylı olarak asıl ve nihai hedef Türklük ve Türklüğün uyanışıdır aslında, Atatürk Türk Uyanışının bir lideridir…
Oku atanlar ise hep aynı akıl, aynı el ve aynı zihniyet Osmanlının son döneminde Abdülhamit’in mücadele ettiği zihniyet ne ise şu anki zihniyette aynı zihniyettir, Gönüllü Siyonist ve Küreselci görevlileri…
Türkiye'nin iki hegemonik gücünden biri olan ve ülkeyi düşük yoğunluklu bir İslamizasyon projesine (ılımlı İslam) tabi tutmaya çalışan ABD ya da Siyonist yapılanmanın temel hedefinde SÖZDE KÜRDİSTANI kurmak ve bu durumu Türkiye’nin sessiz sedasız kabul etmesini sağlamak yatar.
Amerikan Dışişleri ve istihbaratının önde gelen Ortadoğu, Türkiye ve İslam uzmanlarından Graham Fuller'in, 1990'lı yılların ortalarından beri "ılımlı İslam" projesi üzerinde çalıştığı yazdığı kitaplarda da ortadadır.
Fuller, Ortadoğu'daki anti-Amerikan radikal İslamcı akımları önleme ve geriletmenin yolunun, “laik” sistemleri desteklemekten değil, aksine radikal İslamcı partileri küresel kapitalist sistem içine çekecek ve özlerini dönüştürecek bir yaklaşımı benimsemekten geçtiği tezini yıllardır savunmaktadır.
Füllerin (ABD / Siyonizm) karşısında bu ideolojilerini gerçekleştirmesindeki en büyük engel Laik Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk İlke ve inkılaplarıdır.
Siyonistlerin küresel iktidarlarının önündeki en Büyük engel Osmanlı İmparatorluğu idi, Arap kökenli kavimler ve birçok devletin yardımı ile Osmanlıyı etkisizleştirdiler, Mondros / SEVR ile de istedikleri kıvama getirmişlerdi. Beklemedikleri bir anda karşılarına çıkan Mustafa Kemali hesap edemedikleri için projeleri ertelenmek zorunda kalmıştır.
Dikkat edilir ise Türkiye’nin içine tekrar girmeleri MARSHAL yardımı ile olmuş ve Marshall Yardımından sonra Uçak Fabrikasına sahip olan ülkenin bir daha iki yakası bir araya gelmemiş ve türlü sorunlar ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. Terör örgütleri oluşturulmuş, ekonomik baskılar, üretim yapan fabrikalarımızın kapatılması satılması, özelleştirilmesi Tarım Hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke konumundan ithalatçı bir ülke konumuna geçmemiz bizi her geçen yıl biraz daha köşeye sıkıştırarak kat ettikleri yol neticesinde Kuzey Irakta Kurdukları Sözde Kürdistan Yönetimi sanki hedeflerine adım adım yaklaştıklarının göstergesi gibi değil midir…..
Bunun için ne yapmalı sorusu hemen gelir aklımıza, Atatürk İlke İnkılaplarına sıkı sıkıya bağlanmalı artık içimize sokulan nifak tohumları ile bir birimize karşı değil birlikte ülkemizin bekası için var gücümüzle çalışmalıyız. Kriptoların tahrik tacizlerine kapılmadan ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve tam bağımsız bir Türkiye için birlik olmalıyız.