Bizim mutlu veya mutsuzken yani duygularımızın en uç ve en dipteki halinde iken bunu aynı, eşit ve tek algılar. Bundan önceki yazımızda bahsettiğimiz üzere, bu hayatı daha kolay yaşanır kılmak elimizde.
Her sorunun bir cevabı her derdin bir dermanı verilmiştir. Bizler çözüm yollarını ararken karamsar mutsuz umutsuz isek, gözümüzün önündekini dahi göremeyebiliriz.
Öncelikle görmeye, duymaya olmaya bilmeye niyet etmek ve gönüllü olmak ile başlamalıyız. Aradığımız sorunların ve soruların cevabı sorularımızı sorup bırakmakta gizliyse!
Aradığımız cevaplar sorularımızın içinde ise!
Ve aradığımız sorularımızı nasıl talep etmekteyiz? Koşullu şartlarımız ile ya da nefretle ya da gerçekten acil hemen olsun diyerek vs. bir sürü isteme yöntemlerimiz mevcut.
Hayatımızı daha kolay huzurlu mutlu sağlıklı yaşamanın belki de kuralları demeyeceğim daha sadeleştirmek istiyorum, püf noktaları… Bu daha güzel oldu.
Acaba bu yolları ararken gönüllü olmadığımız her şeyin tam tersini de yaşamaya mecbur kalıyoruz, hiç fark ettiniz mi? Neden kaçtıklarımıza yakalanıyoruz ya da reddettiklerimizi yaşıyoruz? Cevabı; bize öğretilen daima iyi olana gönüllü olmak. Ancak madalyonun iki yüzü bulunmaktadır. Bizler kötü olanı ya da eksi ya da negatif olumsuz olana da gönüllü olmadıkça karşılığında bu kısmı yaşamaya mahkûm kalabilmekteyiz.
Peki kolay mı gönüllü olmak her şeye? Kolay demiyorum. Zor da değil...
Düşünsenize sevmediğin ot dibinde bitiyor der atalarımız. Kimden kaçarsanız ona yakalanırsınız. Kime kızıyorsanız ona benzemeye başlarsınız belki de... Daha birçok örnek yazabilirim. ilk aklıma gelenler bunlar…
Gönüllü olmak yaşama, doğaya, aşka, yağmura, çamura, annene, dostuna, kedine ve kendine...
Gönüllü olmak kaderine razı olmak değil. Gönüllü olmak var olan ile mutlu olmak, onu büyütmek…
Gönüllü olmak, gitmesine razı kalmak demek.
Gönüllü olmak bir gün olacağını bildiğin kadar olmamasına da razı kalmak demek…
Gönüllü olmanın MUCİZESİ tam da burada başlar. Sen olana olduğu hali ile tamam dediğinde, sistem senin tarafsız halini sever ve sana sunar hediyelerini… Belki de gönüllü peki dediklerin ile verir mucizelerini kim bilir?
Gönüllü olmak, bir gün yaşamın sona ereceğini bildiğin halde bütün yaşama sevincini içinde yaşaman demek.
Ve gönüllü olman, sınırlarının, zincirlerinin, engellerinin kapısını aralaman demek.
Zor değil. İmkânsız hiç değil. Şimdi şu anda bir karar ile dilinde tekrar et... Ben her şeye gönüllü ve izinliyim. Bu cümle belki de imkânsız sandığın engel koyduğun umudunu dahi yitirdiğin alanda enerjiyi hafifletir ve sana olması gerekeni getirecektir. Unutma bazen bizim için iyi ve mutluluk getireceğini sandığın şey senin aslında hazin hikayene ortak ise. İşte gönüllü olmanın mucizesi senin için en iyiyi getirecektir. Sen Yeter ki, gönüllü ol...
Söz veriyorum. Sonuçları güzel olacaktır. Bunu gerçekten talep et iste ve sözlerin ile yüksek ses ile söylemelisin ki, enerjin hissedilsin, mucizelere hazır ol, çünkü MUCİZE SENSİN…