Diyarbakır önder(i-h.m.d) Başkanı Öztoprak: “Ayasofya açıldı, şimdi şükür zamanı” dedi.
Öztoprak yaptığı açıklama da şunları dile getirdi;
Medeniyetimizin binlerce yıllık sembolü ve İstanbul’un fethinin nişanı Ayasofya, 86 yıl aradan sonra tekrar cami oluyor. Bu, bizim için tarihi mirası sahiplendiğimizin ve bu toprakların gerçek sahibi olduğumuzun işaretidir. Bir emaneti üstlendiğimizin bilinciyle sorumluluğumuzun ağır olduğunun farkındayız, bir o kadar da huzurlu ve mutluyuz. Okuduğumuz binlerce Fetih Sureleriyle birlikte bugün burada şükrümüzü eda ediyoruz.
AYASOFYA GİBİ BİR MABEDİN MÜZE OLMASI DOĞRU BİR KARAR DEĞİLDİ
Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul'u fethettiğinde ilk uğrak yeri, Rabbine şükretmek için gelip secdeye kapandığı mabetti. Fetihten 3 gün sonra 1 Haziran 1453’te de ilk cuma namazını burada eda etmişti. Medeniyetimizin başkenti İstanbul’daki bu tarihi mabet, Müslümanlar kadar Hıristiyanların, ülkemiz vatandaşları kadar dünyanın yakından ilgilendiği bir mekan. UNESCO Dünya Mirası listesine de alınan Ayasofya, tam 481 yıl cami olarak hizmet verdi. Fatih’in emanetinin 1934 yılındaki Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmesi sadece Türkiye’nin değil tüm dünya Müslümanlarının da boynunu bükük bıraktı.
AYASOFYA HÜVİYETİNE/HÜRRİYETİNE KAVUŞTU
Yıllarca ecdat yadigarının asli hüviyetini kazanması ve mahzun Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi için dua ettik. Ama her şeyin bir vakti, saati vardı. Ayasofya’nın özlediği cemaatine kavuşması için beklemesi gerekiyordu.
DANIŞTAY ÜYELERİZİ TEBRİK EDİYORUZ, CUMHURBAŞKANIMIZIN ZAMAN KAYBETMEDEN KARARI YÜRÜLÜĞE SOKMASI DA TAKDİRE ŞAYANDIR.
Ve nihayet Danıştay tarafından 10 Temmuz’da Bakanlar Kurulu kararı iptal edildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Ayasofya, Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek tekrar cami statüsüne dönüştürüldü.
ŞİMDİ ŞÜKÜR ETME ZAMANI
86 yıllık ayrılıktan sonra bizleri ulu mabede kavuşturan Allah’a şükrediyoruz.
Fatih Sultan Mehmet’in ilk cuma namazını kıldığı gibi bizler de 24 Temmuz’dacuma namazında Ayasofya’da olacağız. Bu güzel haberi aldığımızdan beri ülkemizin ve dünyanın dört bir köşesinde binlerce Fetih Suresi okuyarak dualar etmeye başladık. Bugün de burada Fetih Suremizi okuyarak hep birlikte duamızı yapacağız.
MÜSLÜMANLARIN DUALARIN DUALARI KABUL OLDU.
Bize bu günleri gösteren Allah’a şükürler olsun. Dualarımız kabul oldu. Ayasofya artık mahzun değil mesrur. Kalbimizde sevdamız, dilimizde duamız olan Ayasofya Camisi için artık şükür makamındayız. Çünkü Ayasofya bizim kabul olan duamız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Endülüs ve Kudüs için dua etmeye devam edeceğiz.
AYASOFYA İSLAM MEDENİYETİNİN BİR SEMBOLÜDÜR.
Bu tarihi sorumluluk ve bilinçle, bu emaneti gelecek nesillere aktaracağımızı buradan deklare ediyoruz. Bugün biz, yarınlarda ise evlatlarımız bu mirasa sahip çıkacak. Ayasofya Camisi, her daim İslam medeniyetinin bir sembolü olarak yaşamaya devam edecek. Diyerek basın açıklamasını tamamladı.
Öztoprak yaptığı açıklama da şunları dile getirdi;
Medeniyetimizin binlerce yıllık sembolü ve İstanbul’un fethinin nişanı Ayasofya, 86 yıl aradan sonra tekrar cami oluyor. Bu, bizim için tarihi mirası sahiplendiğimizin ve bu toprakların gerçek sahibi olduğumuzun işaretidir. Bir emaneti üstlendiğimizin bilinciyle sorumluluğumuzun ağır olduğunun farkındayız, bir o kadar da huzurlu ve mutluyuz. Okuduğumuz binlerce Fetih Sureleriyle birlikte bugün burada şükrümüzü eda ediyoruz.
AYASOFYA GİBİ BİR MABEDİN MÜZE OLMASI DOĞRU BİR KARAR DEĞİLDİ
Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul'u fethettiğinde ilk uğrak yeri, Rabbine şükretmek için gelip secdeye kapandığı mabetti. Fetihten 3 gün sonra 1 Haziran 1453’te de ilk cuma namazını burada eda etmişti. Medeniyetimizin başkenti İstanbul’daki bu tarihi mabet, Müslümanlar kadar Hıristiyanların, ülkemiz vatandaşları kadar dünyanın yakından ilgilendiği bir mekan. UNESCO Dünya Mirası listesine de alınan Ayasofya, tam 481 yıl cami olarak hizmet verdi. Fatih’in emanetinin 1934 yılındaki Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmesi sadece Türkiye’nin değil tüm dünya Müslümanlarının da boynunu bükük bıraktı.
AYASOFYA HÜVİYETİNE/HÜRRİYETİNE KAVUŞTU
Yıllarca ecdat yadigarının asli hüviyetini kazanması ve mahzun Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi için dua ettik. Ama her şeyin bir vakti, saati vardı. Ayasofya’nın özlediği cemaatine kavuşması için beklemesi gerekiyordu.
DANIŞTAY ÜYELERİZİ TEBRİK EDİYORUZ, CUMHURBAŞKANIMIZIN ZAMAN KAYBETMEDEN KARARI YÜRÜLÜĞE SOKMASI DA TAKDİRE ŞAYANDIR.
Ve nihayet Danıştay tarafından 10 Temmuz’da Bakanlar Kurulu kararı iptal edildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Ayasofya, Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek tekrar cami statüsüne dönüştürüldü.
ŞİMDİ ŞÜKÜR ETME ZAMANI
86 yıllık ayrılıktan sonra bizleri ulu mabede kavuşturan Allah’a şükrediyoruz.
Fatih Sultan Mehmet’in ilk cuma namazını kıldığı gibi bizler de 24 Temmuz’dacuma namazında Ayasofya’da olacağız. Bu güzel haberi aldığımızdan beri ülkemizin ve dünyanın dört bir köşesinde binlerce Fetih Suresi okuyarak dualar etmeye başladık. Bugün de burada Fetih Suremizi okuyarak hep birlikte duamızı yapacağız.
MÜSLÜMANLARIN DUALARIN DUALARI KABUL OLDU.
Bize bu günleri gösteren Allah’a şükürler olsun. Dualarımız kabul oldu. Ayasofya artık mahzun değil mesrur. Kalbimizde sevdamız, dilimizde duamız olan Ayasofya Camisi için artık şükür makamındayız. Çünkü Ayasofya bizim kabul olan duamız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Endülüs ve Kudüs için dua etmeye devam edeceğiz.
AYASOFYA İSLAM MEDENİYETİNİN BİR SEMBOLÜDÜR.
Bu tarihi sorumluluk ve bilinçle, bu emaneti gelecek nesillere aktaracağımızı buradan deklare ediyoruz. Bugün biz, yarınlarda ise evlatlarımız bu mirasa sahip çıkacak. Ayasofya Camisi, her daim İslam medeniyetinin bir sembolü olarak yaşamaya devam edecek. Diyerek basın açıklamasını tamamladı.