ARAŞTIRMA Bülent ÖZGEN
21 Mayıs 2021 günü sabah 06.30 da başlayan saatteki hızı 80-110 km hızı bulan şiddetli fırtınada tekneler battı,kullanılmaz hale geldi. Sağanak ve fırtına sahildeki balıkçı, gezi ve dalış teknelerine de zarar verdi. Sahil bandında kaldırım taşları fırtına nedeniyle söküldü. Altınova'da bir evin çatısı fırtına nedeniyle uçtu.Gönül Yolu Köprüsü yakınlarında bulunan bir zeytin ağacı ve birkaç sokak lambası direğinin de devrildİ.Bir evin çatısı uçtu.Reklam panoları yerlerde.Resimlerin felaketin boyunu gözler önüne seriyor.
Ayvalık’ta fırtına hayatı felç etti! Onlarca tekne battı, bir kişi denize düştüFırtına esnasında batmak üzere olan bir tekneden denize düşen kişi kurtarıldı.Balıkesir Ayvalık'ta sabah saat 06.30 sıralarında başlayan şiddetli fırtına ilçe merkezi, Cunda Adası, Sarımsaklı ve Altınova Mahallelerinde ciddi maddi hasar yaşattı.Rüzgarın şiddeti 80-110 kilometreyi bulan , ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanında kıyıya bağlı büyük gezi tekneleri ile birçok balıkçı teknesi parçalanarak batarken, ilçedeki bazı binaların çatıları uçtu, birçok evin pencere camları kırıldı. İlçe merkezinde ağaçlar, reklam panoları ve çöp kutuları rüzgardan uçtu.1 Haziran’da sezonu açmaya hazırlanan gezi teknecileri büyük şok yaşandı.
Ayvalığımıza balıkçı barınağı veya mendirek yapılmasını istiyoruz.Yıllardır Ayvalığımızda balıkçılık ile geçimini sağlayan vatandaşlarımıza ve özel yada ticari tekne sahiplerine, balıkçı barınağı yada mendirek yapılacağının sözü verilip tutulmamıştır.Ayvalık sert rüzgarları bakımından oldukça tehlikelidir. Bunca geçen süreler zarfında sert havalarda rıhtımda teknesi olan onlarca vatandaşlarınızın tekneleri maddi hasarlı zarar görmüştür. Bu durum artık bizleri maddi ve manevi iyice üzmüş ve yıpratmıştır.Ayvalık’ın bir değil birden fazla barınağa ihtiyacı vardır.Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere; Çevre ve Kültür Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlıklarının yakın ilgisine ihtiyacımız vardır.
AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN Pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntı çeken,özlemle sezona hazırlanan turizme büyük darbe vuruldu.Devletimizin yaralarımızı sarmasını bekliyoruz.Ayvalık’ta Felaketin ve hasarın maddi boyutu Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, düzenlediği basın toplantısında cuma sabahı erken saatlerde başlayan, hızı 80 kilometreye kadar çıkan fırtınanın Ayvalık’ta büyük hasara neden olduğunu ve çok sayıda teknenin parçalanarak battığını ve maddi hasar yarattığını söyledi.Belediye Başkanı Mesut Ergin, meydana gelin hasarla ilgili bilgi verdi; 56 özel, 10 gezi teknesi, 14 profesyonel balıkçı ruhsatlı balık teknesi tamamen zarar gördü. Teknelerde 50 Milyon Türk lirası maddi hasar oldu. Ana arterlerde 50 ağaç kökünden sökülerek yıkıldı. Altınova Kum Ada mevkiinde ana kara ile adayı bağlayan 300 metre uzunluğundaki köprü ciddi hasar gördü. Beş vatandaşın ev ve çatılarında hasar meydana geldi. “Ya yapın ya da bırakın biz yapalım”Tek tesellilerinin can kaybı yaşanmaması olduğunu belirten Başkan Ergin, “Son yıllarda sıklıkla yaşanan afetler ticari ve amatör balıkçı teknelerine büyük zarar veriyor. Göreve gelir gelmez gördük ki, Ayvalık’ta yıllardır balıkçı barınağına olan ihtiyaç biliniyorken bu konuda kimse kılını bile kıpırdatmamış. Uzun yıllardır yaşanan sıkıntıları yakından takip ettiğim için yaşananların son bulması amacıyla balıkçı barınağı ile ilgili acil olarak girişimlerde bulunduk.Bölgede ruhsatı mevcut endüstriyel balıkçılık üretiminin de planlanmakta olduğunu bu tesislerle birlikte tekne sayısı ve trafiğinin daha da yoğunlaşacağı, barınak, çekek, bağlama iskelesi gibi kıyı yapılarına olan ihtiyacın daha da artacağını öngörüyoruz, onun içindir ki, bir gün bile geciktirmeden balıkçı barınağının yapılması elzemdir. Onun için buradan Ankara’ya bir kez daha seslenmek istiyorum “ya yapın ya da bırakın biz yapalım” dedi
İki ayrı yerin tanıtımını yaptıkAyvalık Liman Başkanlığı’ndan aldıkları bilgiye göre Ayvalık Limanı’na kayıtlı muhtelif evsaftaki tekne sayısının 2043 ve 365 gün Ayvalık’ta demirli olmasına karşın özellikle Çanakkale ve İzmir Limanı’na kayıtlı 500’ün üzerindeki tekneyle birlikte bu sayının 2 bin 500’ü aştığını dile getiren Belediye Başkanı Mesut Ergin şunları söyledi:Çok sayıda amatör tekne barınıyorBelediyemiz kentte yaşanan her türlü olumsuzluğa yetişmek için kısa süre içinde hızır ekip oluşturdu. Çağrı merkezi ve Whatsapp hattı üzerinden yardım çağrısı alan ekipler, her yardım çağrısına ulaşmaya çalıştı.Ayvalığımız sahil kenti olması sebebiyle pek çok adası ile birlikte bölgenin en uzun kıyılarına sahip. İlçemiz balıkçılık, turizm, yük ve yolcu taşımacılığının yanı sıra çok sayıda amatör tekneyi de barındırıyor. Bu da en büyük zenginliklerimizden bir tanesi. Bölgede hali hazırda Alibey (Cunda) Adası’nda S.S. Su Ürünleri Kooperatifi’nce çalıştırılan bir adet “Balıkçı Barınağı” mevcut. SUBİS sistemine kayıtlı ve Ayvalık’ta balıkçılık mesleğini ifa eden 462 kişi bulunmaktadır. Bölgede turizm amaçlı ikinci konut sahibi ve ikametgahı Ayvalık’ta olmayan pek çok amatör balıkçıya da dönemsel olarak ev sahipliği yapmaktadır.”
İklim değişikliğinin etkisi “Bölgenin yoğun rüzgâr alan konumu, özellikle iklim değişiklikleri nedeniyle yakın tarihlerde sıkça yaşanmaya başlayan fırtına ve hortum gibi doğa olayları sebebiyle pek çok tekne batmış ya da maddi zarar görmüştür. Dünkü afette tüm birikimlerini kaybeden vatandaşlarımız da oldu.
Afet hasar tespit komisyonu kurulduBaşkan Ergin, Afetin yaşandığı gün kısa süre içinde Ayvalık Kaymakamlığı bünyesinde, içerisinde Ayvalık Belediyesi, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, kolluk kuvvetleri, kamu kurumları idarecilerinin de bulunduğu hasar tespit komisyonunun kurulmasını sağladıklarını söyledi. Ergin, “Maddi olarak zarar gören vatandaşlarımız 0266 312 10 40 numaralı Kaymakamlık hattı üzerinden veya bizzat İlçe Kaymakamlığı'na gelerek başvuruda bulunabilir. Talepler kayıt altına alınarak, ekipler hasar tespiti için bölgeye gönderilecek” dedi.Afet bölgesi başvurusuErgin, Şubat ayındaki hortum ve ardından dün yaşanan felaketle birlikte bölge milletvekilleriyle irtibata geçildiğini, konunun T.B.M.M’ne getirilmesini ve kentin afet bölgesi olarak ilan edilmesi konusunda da taleplerin iletildiğini söyledi.Ayvalık’ta kırmızı mercanlar çok önemli, artık dalış teknemizi de yok. Kamu kurumlarından ve odalarından tarafımıza verilen destek sözlerinin artık yaşama geçirilmesini istiyoruz.Ali bey adasında bulunan mevcut mevcut balıkçı barınağı “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilmek isteniyor. Ayvalık Tabiat Platformunun dilekçe yazımına öncülük ettiği,Türkiye Tabiatının Koruma Derneği Ayvalık Temsilcisinin katıldığı imar değişikliğine itiraz dilekçeleri ilgili makamlara gönderildi.İtiraz metni aşağıdadır.*16.04.2021 tarihli askı tutanağı ile askıya çıkarılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli uygulamalı imar planı askıya çıkarılmıştır. ‘Özel Güvenlik Bölgesi(Sahil Güvenlik) Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı askıya çıkarılmıştır. Bahse konu plan değişikliklerine itiraz ediyoruz şöyle ki;* Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, Namıkkemal Mahallesi, 912 ada, 42 parselde bulunan, Maliye Hazinesi adına kayıtlı 23.720 m2 ‘lik gayrimenkul, mevcut imar planına göre balıkçı barınağı alanında yer almaktadır. Değişikliğe göre ise bu gayrimenkulün bir kısmı ''Özel Güvenlik Bölgesi'' (Sahil Güvenlik) olarak belirlenmiştir. Bu değişikliğin kabulü mümkün olamaz.* Yapılacak değişiklik, öncelikle Cunda Adası’nın vasfına uygun düşmeyecektir. İmar değişikliğine konu alan 3361 Sayılı Kıyı Kanunu’na göre yapılanmanın yasaklandığı bölgelerdendir. Ayrıca 3. Derece Sit Alanı vasfında olan gayrimenkulün üzerine bu büyüklükte bir yapı inşa edilmesi Koruma kararlarına da aykırılık teşkil eder. İlçe genelindeki bina yapılaşmasına aykırılık yaratacak nitelikteki binanın, Cunda Adası'nın tarihi ve doğal dokusu ile bağdaşmayacağı da bir gerçektir.* Yapılacak değişiklik, bölge halkının menfaatleri ile aykırı düşecek, ekonomik zarar doğuracaktır.*İnşası yapılacak bina, balıkçı barınağının kapasitesini düşürecek, güvenlik alanı nedeniyle mendireğin bulunduğu alan balıkçıların kullanımına kapatılmış olacaktır. Bu durum, geçimini balıkçılıkla sağlayan yerli halkın menfaatleri ile çelişecektir. Ayrıca inşai faaliyetler bu alandaki suyun yapısını bozacak, zemini çamurlandıracak ve bölgedeki canlı türlerine büyük zarar verecektir.* Dolayısıyla bölgenin önemli bir geçim kaynağı olan balıkçılık faaliyetleri bu durumdan doğrudan etkilenecek ve bölge halkı büyük maddi zarara uğrayacaktır. Hatta bu yapılaşmalar kıyı kenar çizgisinde bulunan Ayvalık Merkez, Küçükköy, Altınova bölgelerini de etkileyecektir. Yine balıkçılık faaliyetlerinin yürütüldüğü alanda yaşanan daralma, bu anlamda da bir sıkışıklık yaratarak mağduriyetlere yol açacaktır. Bu anlamda, halkın menfaati ile doğrudan ters düşen sonuçlar ortaya çıkacaktır.*Plan değişikliğine gidilen Alibey(Cunda) Adası bölgesi aynı zamanda Ayvalık ilçesinin en çok rağbet gören ve turist çeken bölgeleri arasındadır. Gerek doğası, gerekse tarihi dokusuyla her yıl on binlerce turistin akınına uğramaktadır. Dolayısıyla bölgenin temel geçim kaynaklarından biri de turizmdir. Yapılacak bu plan değişikliği, bölgenin turizmine de oldukça zarar verecektir. Öyle ki inşası planlanan yapı, bölgenin mimari özelliklerine tamamen zıttır.*Bölgenin tarihi dokusu ile örtüşmeyen bir görüntüsü bulunmaktadır. Gerek beton yapılaşması gerekse bölgedeki en büyük yapılardan biri olması ile görsel anlamda hoş olmayan bir etki yaratacaktır. Bilindiği üzere, bu tip tarihi yerlerde yapılaşmaların tek tip ve aynı dokuda olması, bölgenin ruhunun korunması anlamında büyük önem teşkil eder. Bölge bu tip yapılaşmalara açıldıkça, dokusu bozulan muhite olan turistik ilgi de giderek azalacaktır.*Yapılacak değişiklik, bölgenin dokusuna, ruhuna ve kimliğine aykırı düşecektir.Ayvalık ilçesi kıyıları, adaları, bitki örtüsü ve kent kimliği ile eşsiz güzelliğe sahiptir. Ayvalık kıyıları, doğal bir kaynak olarak tüm canlıların çeşitli kullanım olanakları ve yaşam için ortam sağlar. Özellikle Alibey(Cunda) Adası, eski dönemlerden kalma, tarihi bir kimliğe ve doğal bir dokuya sahip, Türkiye’nin nadide adalarındandır.Bu alanın mevcut yapısını muhafaza etmek, hem kamu yararının sağlanması hem de doğal yaşamı desteklemek anlamında fazlasıyla önemlidir. Yapılacak yapının kentin merkezinde ve kıyı kenarında olması tarihi dokusundaki görüntüyü bozacaktır. Dolayısıyla yapının yer seçimi hatalı olmuştur.Değişikliği istenen bölge, içerisinde barındırdığı bitki ve hayvan türleriyle, binalarının ve sokaklarının yapısıyla, tarihi ve doğal güzellikleriyle nesilden nesile aktarılması gereken bir mirastır. Bu doğal güzellikler içerisinde sonradan yapılacak bir inşanın geri dönülemez sonuçları olacağı tartışmasızdır. Kaldı ki Cunda Adası’nın böyle bir yapılaşmayı kaldıracak imkanlara sahip olmadığı da bir gerçektir.Yapılacak değişiklikler barınma, yoğun trafik, otopark vb. problemler yaratacaktır. Cunda Adası ise sakinliğiyle bilinen, huzurlu olmak için tercih edilen bir yerdir. Bu tip problemler Cunda Adası’nın ruhuna aykırıdır.*Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26/1 ve 2. Maddelerinde; “(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.* İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz.” Denmektedir. Bu düzenleme de yukarıda belirttiğimiz hususları doğrular niteliktedir.Yönetmeliğe göre imar planlarında yapılacak değişikliklerde bölgenin sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte olması ve kamu yararı taşıması esastır. Askı ilan sürecinde olan düzenleme ise Yönetmeliğin ilgili maddelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.Sonuç olarak, İtiraza konu askı tutanağı ile askıya çıkarılan ‘Özel Güvenlik Bölgesi(Sahil Güvenlik K.lığı) Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının kamu menfaatine, bölgenin sosyal ekonomik durumuna, tarihi dokusuna, ruhuna, kimliğine ve doğasına uygun düşmeyeceği tartışmasızdır. Bu şekilde bir değişikliğin yapılması ancak zorunlu hallerde mümkün olabilir, bu durumda ise sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle mümkündür.Bu nedenlerle, 16.04.2021 Tarihli askı tutanağı ile askıya çıkarılan Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, Namık Kemal Mah. ‘Özel Güvenlik Bölgesi(Sahil Güvenlik) Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliklerine uygun olmadığı değerlendirilmektedir.İklim değişikliği nedeniyle yaşanan felakete gelinceye kadar yerel yönetimlerce ne tedbirler alındı?Ayvalık’ta büyük bir fırtına yaşandı. Ayvalık var olduğundan beri zaten bir rüzgarlar şehridir. Bununlar beraber son 20 yıldır artan sıklıkta ve kuvvete fırtınalar yaşanıyor, öte yandan 6 aya yakın zamanda bir kere bile yağmur yağmadığı oluyor.Neden böyle? Ayvalık iklimsel açıdan çok kritik bir noktada bulunuyor : Akdeniz’in en kuzey ucu. Benzer bir durumun Kızıldeniz’in kuzeyi için geçerli olduğu ifade ediliyor. Biliminsanları deniz suyu sıcaklığının yükselmesinin Ayvalık gibi yerlerde tropik fırtınalara ve hortumlara yol açtığını söylüyorlar.Bu durum doğal dokuyu altüst ediyor. Tarımsal üretimi ise olumsuz yönde etkiliyor. Şöyle ki: Zeytin kuraklığa dayanıklı bir bitki olmakla birlikte 6 aylık bir susuzluk periyodu zeytin için bile çok fazla. Fırtına ve ani yağan yağmur ise zeytinin çiçeğe durduğu döndemde olduğunda bugünlerde olduğu gibi tam bir felakete neden oluyor. Rüzgar çiçekleri döküyor, ya da su damlacıkları çiçeklerin içindeyken aniden güneşin çıkması su damlacıklarının meyveye duran çiçekleri kurutmasına neden oluyor. Belki de zeytinin başına gelebilecek en büyük felaket bu oluyor.Ayrıca zeytin hasat şenliklerinde bugüne kadar iklim değişikliğinin “Zeytin ağacı ve zeytin/zeytin yağı”üzerindeki etkisi neden araştırma yapılmaz ki?Ülkemizin de su stresi yaşayan sınıfında olduğu düşünülürse çok büyük zafiyet olarak görülmektedir.Amerika Arizona Üniversitesinin iklim değişikliğinin zeytinciliğe etkisini araştırıyor.Amerika Arizona Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Brian Silverstein, Ayvalık’ta, zeytincilik ve iklim değişikliğinin zeytinciliğe etkisini araştırıyor.İlçede zeytin üreticileri ve sektör temsilcileri ile görüşen Silverstein, Türkiye ve Ayvalık’ta kaliteli zeytinyağı üretildiğini dünyada zeytinyağı tüketiminin artmasına karşın zeytinciliğin sorunlarının devam etmesinin ise bir çelişki olduğunu söyledi.5 gün içinde 10 üretici, Gıda Mühendisi ile görüşen, ilçedeki zeytinyağı fabrikalarının yanı sıra Ayvalık Ticaret Odası Zeytinyağı Tadım Laboratuvarını da ziyaret eden Silverstein, “Epey zamandır Türkiye üzerine çalışıyorum. Şu anda yeni bir proje olarak Ayvalık bölgesinde zeytincilik konusunu araştırıyorum.Zeytinciliğin yanı sıra iklim değişikliğinin zeytinciliği nasıl etkilediği şu yönden aklıma geldi. Arizona çok sıcak, neredeyse çöl iklimi var. Biz o konuda çok hassasız. Üniversitede birçok arkadaş iklim değişikliği üzerine çalışıyor. Biz burada iklimin değiştiğini duyduk. Bu da merakımı çekti.” DediAmerika’da ve tüm dünyada zeytinyağı üretiminin yaygınlaştığını ifade eden Silverstein, “Gözlemlediğim şey üreticiler artık kaliteye çok daha özen göstermeye başlamışlar. Ama ne yazık ki dünyada tüketim artarken bu bölgedeki üreticiler dertli. Bu bir çelişki. Maliyetlerin sürekli artıyor, fiyat karşılamıyor şeklinde.Belki bunun çözümü konusu bu araştırmada ortaya çıkabilir. Bu işe yeni giren biri olarak bunu öğrenebilirim belki. Biz Amerika’da kaliteli zeytinyağı buluyoruz. İtalya İspanya ve Yunanistan’dan. Türkiye’den gelen yağı görmedim ama Türkiye bu ülkelere zeytinyağı veriyor” dediKüresel ısınmanın durdurulması gerekiyor. Bu becerilemezse orta vadede (30 yıl) bütün Kıyı Ege (Hem Türkiye hem Yunanistan) yaşanmaz hale gelecektir. Bu durum büyük bir göç hareketine yol açacaktır. Zaten bugünden etnik, dinsel gerginlikler had safhadayken olacakları tahmin etmek güç değil.Evet, küresel ısınmanın durdurulması gerekiyor, doğanın yağmalanmasına son vermek gerekiyor, insanın doğadan ve tarımdan koparılmasına son vermek, küçük çiftçiliğin tekrar hayat bulmasını sağlamak gerekiyor.Sonuç olarak :Ayvalık Belediye Başkanlığının iklim değişikliğine verdiği önem pek görülmemekle birlikte ilçedeki çevreci STK.lar,iktidar ve muhalefetteki ilçe bşk.ları,akademisyenler,Ayvalık Tabiat Platformundan oluşan araştırma sonuçlanınca haber bazında açıklama yapacam.İklim değişikliği ile mücadele lafla olmaz,icraatla olur.İklim değişikliğinin sektör bazındaki etki analizi,risk belirleme toplantıları,Yerel yönetim personelinin ve halkın eğitimi,sera gazının emisyonun azaltılması,deniz suyunun sıcaklığının ölçülmesi,Belediye bünyesinde iklim değişkiliği şubesinin teşkil edilmesi,bina envanterleri gibi çalışmalardan hangisi yapıldı.?Bu işin şakaya gelmediği yaşanan felaketle bir kere daha görüldü.Maddi ve manevi olarak vebal büyüktür.
21 Mayıs 2021 günü sabah 06.30 da başlayan saatteki hızı 80-110 km hızı bulan şiddetli fırtınada tekneler battı,kullanılmaz hale geldi. Sağanak ve fırtına sahildeki balıkçı, gezi ve dalış teknelerine de zarar verdi. Sahil bandında kaldırım taşları fırtına nedeniyle söküldü. Altınova'da bir evin çatısı fırtına nedeniyle uçtu.Gönül Yolu Köprüsü yakınlarında bulunan bir zeytin ağacı ve birkaç sokak lambası direğinin de devrildİ.Bir evin çatısı uçtu.Reklam panoları yerlerde.Resimlerin felaketin boyunu gözler önüne seriyor.
Ayvalık’ta fırtına hayatı felç etti! Onlarca tekne battı, bir kişi denize düştüFırtına esnasında batmak üzere olan bir tekneden denize düşen kişi kurtarıldı.Balıkesir Ayvalık'ta sabah saat 06.30 sıralarında başlayan şiddetli fırtına ilçe merkezi, Cunda Adası, Sarımsaklı ve Altınova Mahallelerinde ciddi maddi hasar yaşattı.Rüzgarın şiddeti 80-110 kilometreyi bulan , ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanında kıyıya bağlı büyük gezi tekneleri ile birçok balıkçı teknesi parçalanarak batarken, ilçedeki bazı binaların çatıları uçtu, birçok evin pencere camları kırıldı. İlçe merkezinde ağaçlar, reklam panoları ve çöp kutuları rüzgardan uçtu.1 Haziran’da sezonu açmaya hazırlanan gezi teknecileri büyük şok yaşandı.
Ayvalığımıza balıkçı barınağı veya mendirek yapılmasını istiyoruz.Yıllardır Ayvalığımızda balıkçılık ile geçimini sağlayan vatandaşlarımıza ve özel yada ticari tekne sahiplerine, balıkçı barınağı yada mendirek yapılacağının sözü verilip tutulmamıştır.Ayvalık sert rüzgarları bakımından oldukça tehlikelidir. Bunca geçen süreler zarfında sert havalarda rıhtımda teknesi olan onlarca vatandaşlarınızın tekneleri maddi hasarlı zarar görmüştür. Bu durum artık bizleri maddi ve manevi iyice üzmüş ve yıpratmıştır.Ayvalık’ın bir değil birden fazla barınağa ihtiyacı vardır.Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere; Çevre ve Kültür Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlıklarının yakın ilgisine ihtiyacımız vardır.
AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN Pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntı çeken,özlemle sezona hazırlanan turizme büyük darbe vuruldu.Devletimizin yaralarımızı sarmasını bekliyoruz.Ayvalık’ta Felaketin ve hasarın maddi boyutu Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, düzenlediği basın toplantısında cuma sabahı erken saatlerde başlayan, hızı 80 kilometreye kadar çıkan fırtınanın Ayvalık’ta büyük hasara neden olduğunu ve çok sayıda teknenin parçalanarak battığını ve maddi hasar yarattığını söyledi.Belediye Başkanı Mesut Ergin, meydana gelin hasarla ilgili bilgi verdi; 56 özel, 10 gezi teknesi, 14 profesyonel balıkçı ruhsatlı balık teknesi tamamen zarar gördü. Teknelerde 50 Milyon Türk lirası maddi hasar oldu. Ana arterlerde 50 ağaç kökünden sökülerek yıkıldı. Altınova Kum Ada mevkiinde ana kara ile adayı bağlayan 300 metre uzunluğundaki köprü ciddi hasar gördü. Beş vatandaşın ev ve çatılarında hasar meydana geldi. “Ya yapın ya da bırakın biz yapalım”Tek tesellilerinin can kaybı yaşanmaması olduğunu belirten Başkan Ergin, “Son yıllarda sıklıkla yaşanan afetler ticari ve amatör balıkçı teknelerine büyük zarar veriyor. Göreve gelir gelmez gördük ki, Ayvalık’ta yıllardır balıkçı barınağına olan ihtiyaç biliniyorken bu konuda kimse kılını bile kıpırdatmamış. Uzun yıllardır yaşanan sıkıntıları yakından takip ettiğim için yaşananların son bulması amacıyla balıkçı barınağı ile ilgili acil olarak girişimlerde bulunduk.Bölgede ruhsatı mevcut endüstriyel balıkçılık üretiminin de planlanmakta olduğunu bu tesislerle birlikte tekne sayısı ve trafiğinin daha da yoğunlaşacağı, barınak, çekek, bağlama iskelesi gibi kıyı yapılarına olan ihtiyacın daha da artacağını öngörüyoruz, onun içindir ki, bir gün bile geciktirmeden balıkçı barınağının yapılması elzemdir. Onun için buradan Ankara’ya bir kez daha seslenmek istiyorum “ya yapın ya da bırakın biz yapalım” dedi
İki ayrı yerin tanıtımını yaptıkAyvalık Liman Başkanlığı’ndan aldıkları bilgiye göre Ayvalık Limanı’na kayıtlı muhtelif evsaftaki tekne sayısının 2043 ve 365 gün Ayvalık’ta demirli olmasına karşın özellikle Çanakkale ve İzmir Limanı’na kayıtlı 500’ün üzerindeki tekneyle birlikte bu sayının 2 bin 500’ü aştığını dile getiren Belediye Başkanı Mesut Ergin şunları söyledi:Çok sayıda amatör tekne barınıyorBelediyemiz kentte yaşanan her türlü olumsuzluğa yetişmek için kısa süre içinde hızır ekip oluşturdu. Çağrı merkezi ve Whatsapp hattı üzerinden yardım çağrısı alan ekipler, her yardım çağrısına ulaşmaya çalıştı.Ayvalığımız sahil kenti olması sebebiyle pek çok adası ile birlikte bölgenin en uzun kıyılarına sahip. İlçemiz balıkçılık, turizm, yük ve yolcu taşımacılığının yanı sıra çok sayıda amatör tekneyi de barındırıyor. Bu da en büyük zenginliklerimizden bir tanesi. Bölgede hali hazırda Alibey (Cunda) Adası’nda S.S. Su Ürünleri Kooperatifi’nce çalıştırılan bir adet “Balıkçı Barınağı” mevcut. SUBİS sistemine kayıtlı ve Ayvalık’ta balıkçılık mesleğini ifa eden 462 kişi bulunmaktadır. Bölgede turizm amaçlı ikinci konut sahibi ve ikametgahı Ayvalık’ta olmayan pek çok amatör balıkçıya da dönemsel olarak ev sahipliği yapmaktadır.”
İklim değişikliğinin etkisi “Bölgenin yoğun rüzgâr alan konumu, özellikle iklim değişiklikleri nedeniyle yakın tarihlerde sıkça yaşanmaya başlayan fırtına ve hortum gibi doğa olayları sebebiyle pek çok tekne batmış ya da maddi zarar görmüştür. Dünkü afette tüm birikimlerini kaybeden vatandaşlarımız da oldu.
Afet hasar tespit komisyonu kurulduBaşkan Ergin, Afetin yaşandığı gün kısa süre içinde Ayvalık Kaymakamlığı bünyesinde, içerisinde Ayvalık Belediyesi, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, kolluk kuvvetleri, kamu kurumları idarecilerinin de bulunduğu hasar tespit komisyonunun kurulmasını sağladıklarını söyledi. Ergin, “Maddi olarak zarar gören vatandaşlarımız 0266 312 10 40 numaralı Kaymakamlık hattı üzerinden veya bizzat İlçe Kaymakamlığı'na gelerek başvuruda bulunabilir. Talepler kayıt altına alınarak, ekipler hasar tespiti için bölgeye gönderilecek” dedi.Afet bölgesi başvurusuErgin, Şubat ayındaki hortum ve ardından dün yaşanan felaketle birlikte bölge milletvekilleriyle irtibata geçildiğini, konunun T.B.M.M’ne getirilmesini ve kentin afet bölgesi olarak ilan edilmesi konusunda da taleplerin iletildiğini söyledi.Ayvalık’ta kırmızı mercanlar çok önemli, artık dalış teknemizi de yok. Kamu kurumlarından ve odalarından tarafımıza verilen destek sözlerinin artık yaşama geçirilmesini istiyoruz.Ali bey adasında bulunan mevcut mevcut balıkçı barınağı “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilmek isteniyor. Ayvalık Tabiat Platformunun dilekçe yazımına öncülük ettiği,Türkiye Tabiatının Koruma Derneği Ayvalık Temsilcisinin katıldığı imar değişikliğine itiraz dilekçeleri ilgili makamlara gönderildi.İtiraz metni aşağıdadır.*16.04.2021 tarihli askı tutanağı ile askıya çıkarılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli uygulamalı imar planı askıya çıkarılmıştır. ‘Özel Güvenlik Bölgesi(Sahil Güvenlik) Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı askıya çıkarılmıştır. Bahse konu plan değişikliklerine itiraz ediyoruz şöyle ki;* Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, Namıkkemal Mahallesi, 912 ada, 42 parselde bulunan, Maliye Hazinesi adına kayıtlı 23.720 m2 ‘lik gayrimenkul, mevcut imar planına göre balıkçı barınağı alanında yer almaktadır. Değişikliğe göre ise bu gayrimenkulün bir kısmı ''Özel Güvenlik Bölgesi'' (Sahil Güvenlik) olarak belirlenmiştir. Bu değişikliğin kabulü mümkün olamaz.* Yapılacak değişiklik, öncelikle Cunda Adası’nın vasfına uygun düşmeyecektir. İmar değişikliğine konu alan 3361 Sayılı Kıyı Kanunu’na göre yapılanmanın yasaklandığı bölgelerdendir. Ayrıca 3. Derece Sit Alanı vasfında olan gayrimenkulün üzerine bu büyüklükte bir yapı inşa edilmesi Koruma kararlarına da aykırılık teşkil eder. İlçe genelindeki bina yapılaşmasına aykırılık yaratacak nitelikteki binanın, Cunda Adası'nın tarihi ve doğal dokusu ile bağdaşmayacağı da bir gerçektir.* Yapılacak değişiklik, bölge halkının menfaatleri ile aykırı düşecek, ekonomik zarar doğuracaktır.*İnşası yapılacak bina, balıkçı barınağının kapasitesini düşürecek, güvenlik alanı nedeniyle mendireğin bulunduğu alan balıkçıların kullanımına kapatılmış olacaktır. Bu durum, geçimini balıkçılıkla sağlayan yerli halkın menfaatleri ile çelişecektir. Ayrıca inşai faaliyetler bu alandaki suyun yapısını bozacak, zemini çamurlandıracak ve bölgedeki canlı türlerine büyük zarar verecektir.* Dolayısıyla bölgenin önemli bir geçim kaynağı olan balıkçılık faaliyetleri bu durumdan doğrudan etkilenecek ve bölge halkı büyük maddi zarara uğrayacaktır. Hatta bu yapılaşmalar kıyı kenar çizgisinde bulunan Ayvalık Merkez, Küçükköy, Altınova bölgelerini de etkileyecektir. Yine balıkçılık faaliyetlerinin yürütüldüğü alanda yaşanan daralma, bu anlamda da bir sıkışıklık yaratarak mağduriyetlere yol açacaktır. Bu anlamda, halkın menfaati ile doğrudan ters düşen sonuçlar ortaya çıkacaktır.*Plan değişikliğine gidilen Alibey(Cunda) Adası bölgesi aynı zamanda Ayvalık ilçesinin en çok rağbet gören ve turist çeken bölgeleri arasındadır. Gerek doğası, gerekse tarihi dokusuyla her yıl on binlerce turistin akınına uğramaktadır. Dolayısıyla bölgenin temel geçim kaynaklarından biri de turizmdir. Yapılacak bu plan değişikliği, bölgenin turizmine de oldukça zarar verecektir. Öyle ki inşası planlanan yapı, bölgenin mimari özelliklerine tamamen zıttır.*Bölgenin tarihi dokusu ile örtüşmeyen bir görüntüsü bulunmaktadır. Gerek beton yapılaşması gerekse bölgedeki en büyük yapılardan biri olması ile görsel anlamda hoş olmayan bir etki yaratacaktır. Bilindiği üzere, bu tip tarihi yerlerde yapılaşmaların tek tip ve aynı dokuda olması, bölgenin ruhunun korunması anlamında büyük önem teşkil eder. Bölge bu tip yapılaşmalara açıldıkça, dokusu bozulan muhite olan turistik ilgi de giderek azalacaktır.*Yapılacak değişiklik, bölgenin dokusuna, ruhuna ve kimliğine aykırı düşecektir.Ayvalık ilçesi kıyıları, adaları, bitki örtüsü ve kent kimliği ile eşsiz güzelliğe sahiptir. Ayvalık kıyıları, doğal bir kaynak olarak tüm canlıların çeşitli kullanım olanakları ve yaşam için ortam sağlar. Özellikle Alibey(Cunda) Adası, eski dönemlerden kalma, tarihi bir kimliğe ve doğal bir dokuya sahip, Türkiye’nin nadide adalarındandır.Bu alanın mevcut yapısını muhafaza etmek, hem kamu yararının sağlanması hem de doğal yaşamı desteklemek anlamında fazlasıyla önemlidir. Yapılacak yapının kentin merkezinde ve kıyı kenarında olması tarihi dokusundaki görüntüyü bozacaktır. Dolayısıyla yapının yer seçimi hatalı olmuştur.Değişikliği istenen bölge, içerisinde barındırdığı bitki ve hayvan türleriyle, binalarının ve sokaklarının yapısıyla, tarihi ve doğal güzellikleriyle nesilden nesile aktarılması gereken bir mirastır. Bu doğal güzellikler içerisinde sonradan yapılacak bir inşanın geri dönülemez sonuçları olacağı tartışmasızdır. Kaldı ki Cunda Adası’nın böyle bir yapılaşmayı kaldıracak imkanlara sahip olmadığı da bir gerçektir.Yapılacak değişiklikler barınma, yoğun trafik, otopark vb. problemler yaratacaktır. Cunda Adası ise sakinliğiyle bilinen, huzurlu olmak için tercih edilen bir yerdir. Bu tip problemler Cunda Adası’nın ruhuna aykırıdır.*Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26/1 ve 2. Maddelerinde; “(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.* İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz.” Denmektedir. Bu düzenleme de yukarıda belirttiğimiz hususları doğrular niteliktedir.Yönetmeliğe göre imar planlarında yapılacak değişikliklerde bölgenin sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte olması ve kamu yararı taşıması esastır. Askı ilan sürecinde olan düzenleme ise Yönetmeliğin ilgili maddelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.Sonuç olarak, İtiraza konu askı tutanağı ile askıya çıkarılan ‘Özel Güvenlik Bölgesi(Sahil Güvenlik K.lığı) Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının kamu menfaatine, bölgenin sosyal ekonomik durumuna, tarihi dokusuna, ruhuna, kimliğine ve doğasına uygun düşmeyeceği tartışmasızdır. Bu şekilde bir değişikliğin yapılması ancak zorunlu hallerde mümkün olabilir, bu durumda ise sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle mümkündür.Bu nedenlerle, 16.04.2021 Tarihli askı tutanağı ile askıya çıkarılan Balıkesir İli, Ayvalık İlçesi, Namık Kemal Mah. ‘Özel Güvenlik Bölgesi(Sahil Güvenlik) Amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliklerine uygun olmadığı değerlendirilmektedir.İklim değişikliği nedeniyle yaşanan felakete gelinceye kadar yerel yönetimlerce ne tedbirler alındı?Ayvalık’ta büyük bir fırtına yaşandı. Ayvalık var olduğundan beri zaten bir rüzgarlar şehridir. Bununlar beraber son 20 yıldır artan sıklıkta ve kuvvete fırtınalar yaşanıyor, öte yandan 6 aya yakın zamanda bir kere bile yağmur yağmadığı oluyor.Neden böyle? Ayvalık iklimsel açıdan çok kritik bir noktada bulunuyor : Akdeniz’in en kuzey ucu. Benzer bir durumun Kızıldeniz’in kuzeyi için geçerli olduğu ifade ediliyor. Biliminsanları deniz suyu sıcaklığının yükselmesinin Ayvalık gibi yerlerde tropik fırtınalara ve hortumlara yol açtığını söylüyorlar.Bu durum doğal dokuyu altüst ediyor. Tarımsal üretimi ise olumsuz yönde etkiliyor. Şöyle ki: Zeytin kuraklığa dayanıklı bir bitki olmakla birlikte 6 aylık bir susuzluk periyodu zeytin için bile çok fazla. Fırtına ve ani yağan yağmur ise zeytinin çiçeğe durduğu döndemde olduğunda bugünlerde olduğu gibi tam bir felakete neden oluyor. Rüzgar çiçekleri döküyor, ya da su damlacıkları çiçeklerin içindeyken aniden güneşin çıkması su damlacıklarının meyveye duran çiçekleri kurutmasına neden oluyor. Belki de zeytinin başına gelebilecek en büyük felaket bu oluyor.Ayrıca zeytin hasat şenliklerinde bugüne kadar iklim değişikliğinin “Zeytin ağacı ve zeytin/zeytin yağı”üzerindeki etkisi neden araştırma yapılmaz ki?Ülkemizin de su stresi yaşayan sınıfında olduğu düşünülürse çok büyük zafiyet olarak görülmektedir.Amerika Arizona Üniversitesinin iklim değişikliğinin zeytinciliğe etkisini araştırıyor.Amerika Arizona Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Brian Silverstein, Ayvalık’ta, zeytincilik ve iklim değişikliğinin zeytinciliğe etkisini araştırıyor.İlçede zeytin üreticileri ve sektör temsilcileri ile görüşen Silverstein, Türkiye ve Ayvalık’ta kaliteli zeytinyağı üretildiğini dünyada zeytinyağı tüketiminin artmasına karşın zeytinciliğin sorunlarının devam etmesinin ise bir çelişki olduğunu söyledi.5 gün içinde 10 üretici, Gıda Mühendisi ile görüşen, ilçedeki zeytinyağı fabrikalarının yanı sıra Ayvalık Ticaret Odası Zeytinyağı Tadım Laboratuvarını da ziyaret eden Silverstein, “Epey zamandır Türkiye üzerine çalışıyorum. Şu anda yeni bir proje olarak Ayvalık bölgesinde zeytincilik konusunu araştırıyorum.Zeytinciliğin yanı sıra iklim değişikliğinin zeytinciliği nasıl etkilediği şu yönden aklıma geldi. Arizona çok sıcak, neredeyse çöl iklimi var. Biz o konuda çok hassasız. Üniversitede birçok arkadaş iklim değişikliği üzerine çalışıyor. Biz burada iklimin değiştiğini duyduk. Bu da merakımı çekti.” DediAmerika’da ve tüm dünyada zeytinyağı üretiminin yaygınlaştığını ifade eden Silverstein, “Gözlemlediğim şey üreticiler artık kaliteye çok daha özen göstermeye başlamışlar. Ama ne yazık ki dünyada tüketim artarken bu bölgedeki üreticiler dertli. Bu bir çelişki. Maliyetlerin sürekli artıyor, fiyat karşılamıyor şeklinde.Belki bunun çözümü konusu bu araştırmada ortaya çıkabilir. Bu işe yeni giren biri olarak bunu öğrenebilirim belki. Biz Amerika’da kaliteli zeytinyağı buluyoruz. İtalya İspanya ve Yunanistan’dan. Türkiye’den gelen yağı görmedim ama Türkiye bu ülkelere zeytinyağı veriyor” dediKüresel ısınmanın durdurulması gerekiyor. Bu becerilemezse orta vadede (30 yıl) bütün Kıyı Ege (Hem Türkiye hem Yunanistan) yaşanmaz hale gelecektir. Bu durum büyük bir göç hareketine yol açacaktır. Zaten bugünden etnik, dinsel gerginlikler had safhadayken olacakları tahmin etmek güç değil.Evet, küresel ısınmanın durdurulması gerekiyor, doğanın yağmalanmasına son vermek gerekiyor, insanın doğadan ve tarımdan koparılmasına son vermek, küçük çiftçiliğin tekrar hayat bulmasını sağlamak gerekiyor.Sonuç olarak :Ayvalık Belediye Başkanlığının iklim değişikliğine verdiği önem pek görülmemekle birlikte ilçedeki çevreci STK.lar,iktidar ve muhalefetteki ilçe bşk.ları,akademisyenler,Ayvalık Tabiat Platformundan oluşan araştırma sonuçlanınca haber bazında açıklama yapacam.İklim değişikliği ile mücadele lafla olmaz,icraatla olur.İklim değişikliğinin sektör bazındaki etki analizi,risk belirleme toplantıları,Yerel yönetim personelinin ve halkın eğitimi,sera gazının emisyonun azaltılması,deniz suyunun sıcaklığının ölçülmesi,Belediye bünyesinde iklim değişkiliği şubesinin teşkil edilmesi,bina envanterleri gibi çalışmalardan hangisi yapıldı.?Bu işin şakaya gelmediği yaşanan felaketle bir kere daha görüldü.Maddi ve manevi olarak vebal büyüktür.