İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, hızla artan eczacılık fakülteleri ile ilgili yazılı bir açıklamada bulundu.
“Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin açılması ile birlikte ülkemizde eczacılık fakültesi sayısı 50’ye yükselmiş oldu. Yeterli sayıda eczacı akademisyeni olmayan, öğretim elemanı kadroları eksik, altyapısı yetersiz, fiziki ve sosyal imkanları kısıtlı, bilimsel çalışma yapmaya uygun ortamı olmayan eczacılık fakülteleri zaten bu ülkenin acı bir gerçeğiyken, açılan yeni eczacılık fakülteleri bizleri endişeye sürüklüyor. Sayısı hızla artan fakülteler ve artırılan kontenjanlar başta mesleğimizin geleceği olmak üzere toplum sağlığı ile ülkemizin de geleceğini tehlikeye atmaktadır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Mesleğimiz, genç meslektaşlarımız, ülkemiz ve geleceğimiz adına endişeliyiz. Her dört gençten birinin işsiz olduğu ve bu işsizlerin yüzde 29’unun üniversite mezunu olduğu ülkemizde gençlerimiz yarınlarından umutsuz… Fakülteler bilim yuvasıdır ve nitelikli bilim insanı yetiştirmelidir. Bunun aksi asla düşünülemez. Ancak ihtiyaç olmadığı halde açılan her yeni fakülte, artırılan her kontenjan bu tabloyu daha da korkunç, daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Bir kez daha belirtmek istiyoruz ki; istihdam planlanması yapılmadan açılan fakülteler, artırılan kontenjanlar gençlerimizin yarınlarından, ülkemizin geleceğinden çalmaktır. Akademisyen kadrosu ve fiziki koşulu uygun olmayan fakülteler derhal kapatılmalı ve mevcutların kontenjanları da ivedilikle azaltılmalıdır.”
“Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin açılması ile birlikte ülkemizde eczacılık fakültesi sayısı 50’ye yükselmiş oldu. Yeterli sayıda eczacı akademisyeni olmayan, öğretim elemanı kadroları eksik, altyapısı yetersiz, fiziki ve sosyal imkanları kısıtlı, bilimsel çalışma yapmaya uygun ortamı olmayan eczacılık fakülteleri zaten bu ülkenin acı bir gerçeğiyken, açılan yeni eczacılık fakülteleri bizleri endişeye sürüklüyor. Sayısı hızla artan fakülteler ve artırılan kontenjanlar başta mesleğimizin geleceği olmak üzere toplum sağlığı ile ülkemizin de geleceğini tehlikeye atmaktadır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Mesleğimiz, genç meslektaşlarımız, ülkemiz ve geleceğimiz adına endişeliyiz. Her dört gençten birinin işsiz olduğu ve bu işsizlerin yüzde 29’unun üniversite mezunu olduğu ülkemizde gençlerimiz yarınlarından umutsuz… Fakülteler bilim yuvasıdır ve nitelikli bilim insanı yetiştirmelidir. Bunun aksi asla düşünülemez. Ancak ihtiyaç olmadığı halde açılan her yeni fakülte, artırılan her kontenjan bu tabloyu daha da korkunç, daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Bir kez daha belirtmek istiyoruz ki; istihdam planlanması yapılmadan açılan fakülteler, artırılan kontenjanlar gençlerimizin yarınlarından, ülkemizin geleceğinden çalmaktır. Akademisyen kadrosu ve fiziki koşulu uygun olmayan fakülteler derhal kapatılmalı ve mevcutların kontenjanları da ivedilikle azaltılmalıdır.”