MESK Güneydoğu Bölge Başkanı Eyüphan Kaya”Memur ve Emekli Sendikası Konfederasyonu(MESK) Güneydoğu Bölge Başkanlığı olarak orta öğretimdeki seçmeli ders sorunun çözümü için basın aracılığıyla, kamuoyu huzurunda ilgililere sesleniyoruz.”dedi
Kaya yaptığı yazılı açıklama da şunları söyledi;
Nitelikli vatandaş istiyorsanız,
Hayatın kalitesi artsın istiyorsanız,
Doğruya destek verip yanlışa karşı durabilecek insan yetiştirmek istiyorsanız; Talim terbiyenizin içini Dil, Din, Tarih ve Kültürünüzle dolduracaksınız. Peki bizde bu konuda hassasiyet var mı? Maalesef eğitim öğretimimizi Fullbright anlaşmasıyla 70 yıldır ABD’nin çizdiği rotada idare ediliyor, vah ki ne vah!
2012 yılının 30 Mart’ında 28 Şubat zulmüne son verilerek 4+4+4 eğitim sistemi getirildi, çok da hayırlı oldu, ama bazı eksik aksakları da vardır. Mesela tercihli ders sayısı konusunda her yıl sıkıntı oluşuyor.
Vatandaşların tercih etmek istediği ders sayısı üç, ama öğrenci ancak iki dersi tercih edebilir. En çok gündeme gelen Kur’ani Kerim, Siyerünnebi ve Kürtçe dersleridir. Bu konuda her tercih döneminde bir polemik yaşanıyor.
22 Ocakta tercihli ders süreci başlıyor.
Bu sorunun sühuletle hal olması için Milli eğitim bakanlığına, vatandaşlara ve eğitim camiasına söyleyeceklerimiz var;
Bakanlık tercihli ders sayısını üçe çıkarmalıdır.
Bakanlık bir an evvel tercihli ders sayısını üçe çıkararak bu sorunun çözümünü kökten hal etmekle yükümlüdür. Bir öğrenci varsın Kur’an-ı Kerim, Siyerünnebi ve Kürtçe dersini, ya da isterse temel dini bilgileri alsın yani üçüncü dersten mahrum bırakılmasın.
Kürtçe dersini Dini derslerle karşı karşıya getirmeyin.
Vatandaşlarımızdan istirhamımız bu mücadeleyi hak batıl meselesine çevirmeden sühuletle hal etmeleridir, bizim gibi duyarlı vatandaşların yolunu takip ederek seçmeli ders sayısının üçe çıkarılması için bir çalışma ve çaba içinde olsunlar ki bu sorunu bir an önce kökten hal edelim.
Bir vatandaş Kur’anı Kerim ve Kürtçe dersi tercih ettiği zaman ne başkası ona ters bakmaya hakkı var, ne de bu tercihte bulunması ona bir hava kazandırır.
Provokatörlere dikkat edelim!
Ayrıca bu tercihli ders imkanını küçümseyen bazı ark niyetli vatandaşlarımız var, bu insanların iyi niyetli olmadıkları ortada, bu tür kimselere de mesafeli durmak lazım diye düşünüyoruz, bunlar da bu seçmeli ders sayısı aksaklığından bir siyasi rant çıkarmak istiyorlar.
Okul idaresi ve öğretmenler bu konuda taraf olmamalı.
Okul idaresi ve öğretmenlere tavsiyemiz öğrenci, veli bu tercihleri yaparken yönlendirme yaparak özellikle Kürtçeyi ötelemeyin, ya da “sana ahret lazım” diyerek öğrenciyi veliyi ayrıştırıcı bir havaya sokmayın. Neticede dil de Allah’ın bir ayetidir.
*Kalıcı çözüm seçmeli ders sayısını en az üçe çıkarmak ve bini aşkın atama bekleyen Kürtçe dersi öğretmenlerinin atamasını yaparak hayata bir nefes aldırmaktır.
Bu durumda vatandaş istediği dersi çocuğuna aldırtır, bir sorun da bu şekilde ortadan kalkar, bu haliyle bazı şikayet etme hastası kimseler var, iki de bir “devlet beni ikilemde bırakıyor, diyor ki ya dinini ya da dilini öğreneceksin” onlar böyle dedikçe biz de duyarlı vatandaşlar olarak mahcubiyet his ediyoruz ve har yıl bu sorun maalesef yaşanıyor.
Bir sorun varsa onu yasalar çerçevesinde hukuka uygun olarak hal etmek lazımdır diye düşünüyor herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla.
Kaya yaptığı yazılı açıklama da şunları söyledi;
Nitelikli vatandaş istiyorsanız,
Hayatın kalitesi artsın istiyorsanız,
Doğruya destek verip yanlışa karşı durabilecek insan yetiştirmek istiyorsanız; Talim terbiyenizin içini Dil, Din, Tarih ve Kültürünüzle dolduracaksınız. Peki bizde bu konuda hassasiyet var mı? Maalesef eğitim öğretimimizi Fullbright anlaşmasıyla 70 yıldır ABD’nin çizdiği rotada idare ediliyor, vah ki ne vah!
2012 yılının 30 Mart’ında 28 Şubat zulmüne son verilerek 4+4+4 eğitim sistemi getirildi, çok da hayırlı oldu, ama bazı eksik aksakları da vardır. Mesela tercihli ders sayısı konusunda her yıl sıkıntı oluşuyor.
Vatandaşların tercih etmek istediği ders sayısı üç, ama öğrenci ancak iki dersi tercih edebilir. En çok gündeme gelen Kur’ani Kerim, Siyerünnebi ve Kürtçe dersleridir. Bu konuda her tercih döneminde bir polemik yaşanıyor.
22 Ocakta tercihli ders süreci başlıyor.
Bu sorunun sühuletle hal olması için Milli eğitim bakanlığına, vatandaşlara ve eğitim camiasına söyleyeceklerimiz var;
Bakanlık tercihli ders sayısını üçe çıkarmalıdır.
Bakanlık bir an evvel tercihli ders sayısını üçe çıkararak bu sorunun çözümünü kökten hal etmekle yükümlüdür. Bir öğrenci varsın Kur’an-ı Kerim, Siyerünnebi ve Kürtçe dersini, ya da isterse temel dini bilgileri alsın yani üçüncü dersten mahrum bırakılmasın.
Kürtçe dersini Dini derslerle karşı karşıya getirmeyin.
Vatandaşlarımızdan istirhamımız bu mücadeleyi hak batıl meselesine çevirmeden sühuletle hal etmeleridir, bizim gibi duyarlı vatandaşların yolunu takip ederek seçmeli ders sayısının üçe çıkarılması için bir çalışma ve çaba içinde olsunlar ki bu sorunu bir an önce kökten hal edelim.
Bir vatandaş Kur’anı Kerim ve Kürtçe dersi tercih ettiği zaman ne başkası ona ters bakmaya hakkı var, ne de bu tercihte bulunması ona bir hava kazandırır.
Provokatörlere dikkat edelim!
Ayrıca bu tercihli ders imkanını küçümseyen bazı ark niyetli vatandaşlarımız var, bu insanların iyi niyetli olmadıkları ortada, bu tür kimselere de mesafeli durmak lazım diye düşünüyoruz, bunlar da bu seçmeli ders sayısı aksaklığından bir siyasi rant çıkarmak istiyorlar.
Okul idaresi ve öğretmenler bu konuda taraf olmamalı.
Okul idaresi ve öğretmenlere tavsiyemiz öğrenci, veli bu tercihleri yaparken yönlendirme yaparak özellikle Kürtçeyi ötelemeyin, ya da “sana ahret lazım” diyerek öğrenciyi veliyi ayrıştırıcı bir havaya sokmayın. Neticede dil de Allah’ın bir ayetidir.
*Kalıcı çözüm seçmeli ders sayısını en az üçe çıkarmak ve bini aşkın atama bekleyen Kürtçe dersi öğretmenlerinin atamasını yaparak hayata bir nefes aldırmaktır.
Bu durumda vatandaş istediği dersi çocuğuna aldırtır, bir sorun da bu şekilde ortadan kalkar, bu haliyle bazı şikayet etme hastası kimseler var, iki de bir “devlet beni ikilemde bırakıyor, diyor ki ya dinini ya da dilini öğreneceksin” onlar böyle dedikçe biz de duyarlı vatandaşlar olarak mahcubiyet his ediyoruz ve har yıl bu sorun maalesef yaşanıyor.
Bir sorun varsa onu yasalar çerçevesinde hukuka uygun olarak hal etmek lazımdır diye düşünüyor herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla.