Koç Köroğlu’nun gönlü, Erzurum Paşasının kızı, Şirin Döneye düşmüştü. Tebdili kıyafet olup, kıratına bindi, ver elini Erzurum.
Cafer Paşa'nın kızı Şirin Döneyi kaçıracaktı,
Gide gide günlerden bir gün Erzurum a ulaştı. Vakit yatsı karanlık çökmüştü. O gün ki adıyla Yakutiye’ye gelmişti. Nerde kalacaktı ne bir ışık ne bir han vardı, Uzaktan tek bir ışık gözüküyordu. . Sürdü Kır atı geldiği ev yoksul yaşlı bir nenenin evi idi.
Kapıyı çaldı, nene dışarı çıktı. Nene baktı ki, koç gibi bir adam.
Köroğlu dedi ki Nene misafir kabul eder misin?
Nene: Oğul dedi ne sana göre evim, ne de Atına göre ahırım var.
Köroğlu çıkardı torbadan bir avuç, altın neneye verdi Nene altınları görünce, gözü fal taşı gibi açıldı.
Nene: Gel oğul nene sana kurban olsun, Atına ‘da sana da yerim var şükür.
Köroğlu atını çekti ahıra, kendisi de geçti odaya sedire oturdu. .Nenenin tek göz odası vardı Köroğlu odaya sığmıyordu.
Sabah oldu. Köroğlu neneye yine bir avuç altın verdi, Dedi ki Nene git pazara, çarşıya, kendine üst baş al eve de öteberi al. Kendisi de bir derviş kılığında
Erzurum'un çarşısına indi bir kahvehanede âşıklar saz çalıp türkü söylüyorlardı.
Oturdu onları dinledi.
Fasıl sona erdi Âşıklar oturup aldıkları parayı bölüyordu. Köroğlu yerinden kalktı bende hakkımı isterim dedi.
Âşıklar ne hakkı ed.Sen kimsin?
Köroğlu, bende aşığım dedi. Saz istedi aldı bakalım ne dedi
Çamlıbel den revan oldum yürüdüm
Erzurum un pazarına gelmişem
Ecel gömleğini giydim üstüme
Gelen gelsin can almağa gelmişem
Köroğlu’yum hata yoktur dilimde
Korkaklara yer bulunmaz gönlümde
Serim meydandadır kılıç elim de
Döne hani aparmağa gelmişem
Aşıkların dili tutuldu, Çünkü Cafer Paşa'nın kızı, Döne Sultan'ın adı geçmişti hepsi kahveyi terk ettiler.
Köroğlu aksam karanlığın da, Nenenin evine geldi içeri girdi seslendi: Nene, Nene!
Kapının arkasından ince bir ses efendim, efendim dedi
Köroğlu baktı ki süslü bir kadın al yeşil giyinmiş kaşı gözü boyalı. Meğer nene Köroğlu’na göz koymuş
Gönül bu işte. Köroğlu _ sen kimsin dedi,
Nene- Ben nenenin kızıyım dedi.
Köroğlu anlamazlıktan geldi sazı aldı şöyle dedi
Aldı Köroğlu
Bir neneye konuk oldum
Yıkık dökük binası var.
Varın yolun nedir sordum
Bir inek bir danası var.
Aldı nene
Nene değil on beş yaşım
Beyim al beni sar beni
Kudretten çekilmiş kaşım
Beyim al beni sar beni.
Aldı Köroğlu
Sabah çıkar boyakları
Dolaşıyor ayakları
Kümesinde tavukları
Sabaha kayganası var
Aldı Nene
Kız dediğin ne olacak
Bir tek gecede solacak
Peki, beni kim alacak
Beyim al beni sar beni
Aldı Köroğlu
Ağzında kalmamış dişi
Üç otuzu bulmuş yaşı
Köroğlu’nun şaka işi
Bir kütük nişanesi var
Söz bitti gece Köroğlu, Şirin Döneyi Kıraatin terkisine attı Çamlıbel e kaçırdı.