AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verenlere,"Beyni emcüklenmiş geri zekalılarsınız" dedi. Yetmedi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretlerini sıraladı. Türkiye'de "Tek Adam Rejimi" şikayetinde olan kadın, buna en büyük dayanağını ise "bir gecede Instagram yasaklandı" tavrıyla ahkam kesti. Halbuki "Beyni emcüklenmiş geri zekalılar" diye nara atarken ulus devletlerin üstünde hareket eden, devletlerin hukukunu hiçe sayan Elon Musk'ın kural tanımaz tavrını destekledi. Bu nasıl bir tezattır. "İnstagram yasaklandı yaaaa" tavrıyla gerçek hukuk tanımazlık nasıl görmezden gelinebilir? "Tek adam rejimi" diye şikayet ederken, tüm dünyayı parmağında oynatmaya çalışan Elon Musk'a selam çakmak da nedir? Esas büyük tehlike tüm dünyayı sosyal medya ile yönetme çabasıdır.
Yapay zeka uygulamaları ile beğenilerinizi bile veri olarak kullanan, halkların duyguları, düşünceleri hakkında bilgi elde eden, toplumları yönlendiren bu kural tanımaz sisteme söyleyecek sözleri yok.
İyi niyetli düşünüyorum. Halk kahramanı gibi gösterilmeye çalışılan Dilruba aslında bilmeden kendi ülkesinin karşısında duruyor.
EGEMEN BİR DEVLETTE KURALSIZLIK YAPILAMAZ
40 bin insan çoğu çocuk Gazze'de soykırıma uğradı. Halen de devam ediyor. Şu satırları yazdığım sırada bile onlarca çocuk ölüyor. Uluslararası hukuk ayaklar altında. Hiç bir uluslararası kurul en ufak bir yaptırım uygulamadı. Bu acıyı yüreklerinde hissetmeyenlerin, buna bir politik bakış açısı geliştirenlerin insanlıklarını sorgulaması gerekiyor. İşgalci bir ülkenin yaptığı katliama ses çıkarmayanların instagram yasağını eleştirmeye hakkı da yoktur.
Bu soykırıma ses çıkaranların sesinin egemen bir devlette kesilmeye çalışıldığı bir ortamda İnstagram kapatıldı yaygaraları kopartıldı. "İnstagram yok, gittiğim yerleri de kimseye gösteremeyeceğim" diye tatil rezarvasyonlarını bile iptal edenler oldu.
Tatilini instagrama göre ayarlayanlar, umarım bir gün, önüne gelenin at koşturacağı bir ülke olmadığımızı dünyaya gösteren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı anlar.
CHP'NİN SAHTE KAHRAMANI OLDU
Sonrasında tutuklanan, ardından serbest kalan Dilruba'ya CHP Sahip çıktı. Seçmene gerizekalı diyen, milleti aşağılayan kadın İzmir Fuarı'nın açılışında baş köşeye oturtuldu.
Geçmişte CHP yönetimi, AK Parti'ye oy verenlere, "göbeğini kaşıyan adam", "bidon kafalılar" gibi yakıştırmalar yapılmasına da itiraz etmiyordu.
Oysa Özgür Özel CHP'ye genel başkan olduğunda çıtayı yükseltmişti. Hatta halka geçmişte bu yakıştırmaları yapan gazetecileri ve bu söylemlere sahip çıkanları da eleştirmiş, onlarla polemik dahi yaşamıştı.
Dilruba'yı dizinin dibine oturtan Özgür Özel, CHP'nin bu halka yabancı olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Sonrasında ise ne mi oldu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı ile özür dilemek zorunda kaldı. Ancak dilenen özürde bile "Dilruba adına" ifadesinin geçmesi samimiyetsizlik göstergesi olarak algılanıyor.
Kırgınlığa yol açmış biri özür dilediğinde bu özür af dilenilen taraf için rahatlatıcı veya ikna edici his uyandırmalı. "Ama" içeren bir özür amacına ulaşmaz. Özür, koşul da içermez. Burada AK Parti'ye oy veren milyonlarca insanın kırgınlığını telafi edecek bir duruş göremiyorum.
Kalemine ve yüreğine sağlık her ne kadar da üç maymun oynamalar da zihniyet aynı zihniyet olduğunu biliyoruz