AK Parti'nin 4. Olağanüstü Kongresini takip etmek için ben de Ankara Spor Salonunda yerimi aldım. Salona girmek hiç de kolay olmadı. Zira Türkiye'nin 81 vilayetinden Ankara'ya kongre için adeta bir akın vardı. Sabahın erken saatlerinde kongre salonuna ulaştım. Ancak günün ilk ışıkları ile kapıları açılan salonu Recep Tayyip Erdoğan sevdalıları hınca hınç doldurmuştu.
Salonun içindekilerin bir kaç katı vatandaş ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dışarıdaki hitabını dinledi.
Şöyle etrafıma bir baktığımda ilerlemiş yaşına aldırış etmeyen yaşlı teyzeleri, ülkenin derdini omuzlamışçasına beli bükülmüş amcaları gördüm. Kadınlar her zamanki gibi coşku ile nice uzak diyarlardan kongre için yollara düşmüştü. Gençlerin de kongreye ilgisi hayli dikkat çekiciydi.
Salona girebilen şanslı kişilerden oldum. Böylece hem salonun dışını hem de salonun içindeki havayı gözlemleme fırsatı buldum. AK Parti'nin kurulduğu ilk kongreyi de görmüş biri olarak o günlerdeki ilk heyecanı bile gölgede bırakacak bir coşkuya şahit oldum.
Saatlerce dışarda bekleyenler, sabahın ilk ışıklarında salonda yerini alanlar, hiç biri de halinden şikayetçi değildi. Teşkilatların bu coşkusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salona gelmesi ile zirve yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görme, AK Parti'ye gönüllülükle sahip çıkma aşkının 22 yıl geçmesine rağmen böylesine dinamik olması araştırmalara konu olacak bir nitelikte.
Kongrenin ana teması, “Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri” olarak belirlenmiş. Ana temayı destekleyici tema olarak, “Cumhuriyet’in yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı” seçilmiş. Önce Türkiye yüzyılını anlatan görseller yansıtıldı, sonra tribünlerde koreografiler sergilendi. Kongre tarihi olan 7 Ekim aynı zamanda Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan’ın vefatının 12'inci yılıydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan ile olan resminin çizildiği koreografi salonda oldukça duygusal anlar yaşattı.
AK PARTİ SİYASETÇİ YETİŞTİREN BİR OKUL
AK Parti'nin her seçimden güçlenerek çıkmasında en büyük faktörlerden biri de kuşkusuz partinin iç dinamikleriyle sürekli kendini yenileyen bir yapısının olmasıdır. Bu ivme ile sahada sürekli varolabilen bir teşkilat yapısına sahip olan AK Parti'de bir çok siyasetçi de yetişti. Bunun son örnekleri de kongrede bir kez daha görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güven tazelediği kongrede MKYK listesinde önemli değişiklikler yaşandı. Başkan Erdoğan'ın A takımında Hamza Dağ Genel Başkan Yardımcısı olarak görevine devam ederken, İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan da Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak yoluna devam etti. Geçtiğimiz yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci de Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. İzmir Kadın Kolları Başkanı Dilek Yıldız Büyükdağ'a MKYK'da görev verilmesi de İzmir adına sevindirici oldu. 27. Dönem Milletvekili Cemal Bekle Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulunda görev alırken, İzmir milletvekili adayı Emre Cemil Ayvalı da listede yer buldu.
Bu tablo, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınlara ve gençlere ne kadar büyük önem verdiğinin adeta bir göstergesi oldu. Teşkilata emek veren, teşkilatın kademelerinden yetişen siyasetçilerle, AK Parti her dem yeniden yeşeriyor, tazeleniyor.
İzmir Kadın Kolları Başkanı Dilek Yıldız Büyükdağ'ın yeni MKYK'da yer alması AK Parti'nin aynı zamanda siyasetçi yetiştiren bir okul olduğunu bir kez daha gösterdi.
İDEOLOJİK KÖRLÜKTEN ARINARAK BAKABİLMEK
Kongrenin ardından Anıtkabir'i ziyaret etme imkanı buldum. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu ve bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ni "Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma" hedefini göstermişti. Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu hedefleri yakalamak için samimi gayretlere şahit oluyoruz. Bu dönemde hazırlanan Türkiye Yüzyılı vizyonu, muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkma hedefinin sembolü haline geldi. Devlet-millet el ele vererek, büyük bir azim ve kararlılık içinde güçlü Türkiye için kararlı adımlar atılıyor. 26 Ağustos 1071'den bu güne tarihi nice şan şeref ve zaferlerle dolu milletimiz asırlık hayalleriyle buluşuyor, lider ülke Türkiye'yi inşa etmek için çaba gösteriliyor.
Aslanlı yoldan ilerleyip, mozole'ye doğru merdivenlerden çıkarken bütün bu yapılanları düşünüyorum. 'Aziz Atatürk'ün vasiyetini gerçekleştirmek AK Parti iktidarına nasip oluyor' diyorum. Merdivenleri aşarken "Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözü karşılıyor. Etrafımda ise kongre için Türkiye'nin her yerinden Ankara'ya gelenler var. İşte, Anıtkabir'i ziyaret etmeden illerine ilçelerine dönmeyen yüzlerce AK Partili ile Atanın huzurundayız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kongredeki "Bugün buradan bir kez daha ilan ediyorum, büyük ve güçlü Türkiye'nin doğuşuna engel olamayacaksınız. Türkiye Yüzyılı'nın yükselişine engel olamayacaksınız." sözleri kafamda yankılanıyor.
Kabir Odası başında okuduğum Fatiha'nın ardından Anıtkabir'den bu iç huzurla ayrıldım.
Kendi penceremizden de olsa artık ideolojik körlükten arınarak bakabilmeliyiz. Çünkü bu ülkenin kaybedecek vakti yok.
Çok önemli noktalara temas edilmiş… Gerçekten artık yapılanlar görülmeli… Umarım İzmir bu seçimde uyanır ve iktidardan yana olur… Kaybedilecek bir 5 yılı düşünemiyorum. Çok yazık olur…